tag:blogger.com,1999:blog-31565474711503121082024-03-13T22:11:58.185-07:00Demir'li Günlerimizzeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.comBlogger39125tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-65024600080628575622014-06-05T01:19:00.000-07:002014-06-05T01:19:29.986-07:00Oyun Grubu(m)Anne olduğumdan beri interneti daha aktif kullanır oldum. Facebook, twitter gibi platformlar dışında sadece ebeveynlere özel, nurturia gibi siteleri ya da bazı blogları daha yakından takip eder oldum, hatta şu an okumakta olduğunuz bu blogu yazmaya başladım.<br />
Yaklaşık 1 sene kadar önce facebookda dolaşırken ''Anadolu yakası montessori anneleri'' grubunu gördüm, sonrasında Ataşehir grubu olarak buluşmalara başladık. Gruba liderlik eden arkadaşımız Elif'in çabalarıyla da bugünlere kadar geldik, eksilsek de, yeni arkadaşlar katılsa da...<br />
İlk mekanımız <a href="http://lolipopparti.com/index.php" target="_blank">Lolipop parti eviydi.</a> Burası sıcak, samimi bir mekan. Birkaç ay cumartesi sabahları düzenli buluşma mekanımız oldu. <br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-YKSs9OKsR98/U5AeUX9IP_I/AAAAAAAAAKc/O7Sh45xo93Y/s1600/lolipop+aktivite.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-YKSs9OKsR98/U5AeUX9IP_I/AAAAAAAAAKc/O7Sh45xo93Y/s1600/lolipop+aktivite.jpg" height="320" width="295" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lolipopta bir boyama aktivitesi</td></tr>
</tbody></table>
Sonrasında yine grupta oluşan fikirler neticesinde <a href="http://www.geloyna.org/" target="_blank">gel oyna atölyesine</a> gitmeye başladık. Burada çocuklar kah içerde ahşap oyuncakları tanırken, kah dışarda bahçede oynarken, biz anneler de Şule hanımdan çocuklarımızla nasıl daha etkin oyun oynayabiliriz konusunda bilgiler aldık. Grubumuz bu esnada büyümüştü, fakat, organize olmak, her hafta aynı saat için mekana söz vermek mümkün olamamaya başladı.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-yHEDuOIKspg/U5Ahc0ej_MI/AAAAAAAAAK4/LAbnCuCuHwY/s1600/geloyna.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-yHEDuOIKspg/U5Ahc0ej_MI/AAAAAAAAAK4/LAbnCuCuHwY/s1600/geloyna.jpg" height="320" width="272" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Geloynada</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bu sırada, hep aklımızda olan anaokulu fikrine odaklandık. Gruptaki arkadaşlarımızın araştırmaları sonucunda, uygun bir yer bulduk: <a href="http://www.akillicocuklaranaokulu.k12.tr/index.php" target="_blank">Akıllı Çocuklar Anaokulu</a>. Herkesin kolaylıkla ulaşabileceği, okulun sahibesi Hande Hanımın ve öğretmenimiz Seyhan'ın cumartesi günlerinden fedakarlık yaparak bize kapılarını açtığı bir yer... Her cumartesi yaklaşık 2 saatimiz burada geçiyor, önce aktivitelerimiz: parmak boyama, toz şeker boyama, kutuya çubuk atmaca, paraşütte gazete yırtmaca, marakas yapımı, şönile boncuk dizme gibi. Sonrasında ya oyun odasında oyun ya da bahçede koşmaca, oynamaca...Yaklaşık 8-9 çocuk oluyor en fazla ve artık birbirlerini tanıdıklari için çok keyifle oynuyorlar.</div>
Demir, her cumartesi ''okul, okul'' diye sayıklıyor ve isteyerek gidiyor. Tahmin ediyorum ki, kreş dönemi için çok büyük avantaj olacak bu durum.<br />
Şu sıralar, yaz döneminin gelmesi ve tatillerin başlamasıyla beraber, düzenli katılım olamayacağından anaokulundaki oyun grubu buluşmalarına ara vereceğiz ama uygun oldukça parklarda, bahçelerde buluşarak, çocukları bir araya getitmeye çalışacağız bu 2-3 ay.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-qLl8ajkho8k/U5Agz6QEC-I/AAAAAAAAAKo/EVqUKmrpDwQ/s1600/bahcede+etkinlik.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-qLl8ajkho8k/U5Agz6QEC-I/AAAAAAAAAKo/EVqUKmrpDwQ/s1600/bahcede+etkinlik.jpg" height="320" width="240" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bahçede boyama etkinliği</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-O9IKPbHYRTA/U5Ag2ucXb-I/AAAAAAAAAKw/rLE2WmIdr1c/s1600/parasut.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-O9IKPbHYRTA/U5Ag2ucXb-I/AAAAAAAAAKw/rLE2WmIdr1c/s1600/parasut.jpg" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Paraşüt</td></tr>
</tbody></table>
Tüm bu buluşmalardan keyif alan sadece Demir değil elbette, ben de koşarak gidiyorum her cumartesi oyun grubuna, ya da düzenleğimiz başka buluşmalara. Örneğin çocuklarla gittiğimiz tiyatro oyunları gibi...Ve heyecanla anlatmayı beklediğim kızkıza ve ailece buluşmalarımız...<br />
<br />
Baktık ki grubun anneleri çok iyi anlaşıyor hemen farklı organizasyonlar da planladık. Yıllardır gönlümüzce eğlenmeye hasret bir grup olarak çıktık bir akşam bol bol dans ettik, güldük, eğlendik. Çocuklar evde babalarla kaldı. Ohh sefamız olsun, nasıl iyi geldi. İşin beni daha da mutlu eden tarafı, ilk tanıştığımızda tek ortak noktası bebekleri olan bu grubun bu kadar iyi anlaşması oldu.<br />
Sadece annelerin iyi anlaşması da yetmedi, hadi eşlerle de buluşalım dedik. Hemen güzel bir kahvaltı-piknik organize ettik Şile yolunda. Hem çocuklar oynadı, hem de bizler sohbet edip nefis bir kahvaltı yaptık.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-WsZXTbasqac/U5AlaWLwX8I/AAAAAAAAALE/CXTkL3whbyc/s1600/piknik1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-WsZXTbasqac/U5AlaWLwX8I/AAAAAAAAALE/CXTkL3whbyc/s1600/piknik1.jpg" height="320" width="240" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Piknik</td></tr>
</tbody></table>
Velhasıl hem Demir'in, hem de bizim tatlı bir arkadaş grubumuz var. Umuyorum ki Demir'e yıllar sonra da böyle isteyerek görüşebileceği, taa 2 yaşından beri arkadaşız diyebileceği, çocukluk arkadaşlıkları kazandırıyorumdur...Ve umuyorum ki Demir'in bana kattığı onca şeyden biri de bu tatlı annelerin arkadaşlığı olacaktır...<br />
<br />
Demir'den Merin'e, İpek'e, Beril'e, Aren'e, Emir'e, ve diğer arkadaşlarına öpücükler...<br />
Benden de Elif'e, Yasemin'e, Handan'a, Nalan'a, Özlem'e, Nuran'a...<br />
Sizleri tanıdığımız için çok mutluyuz!<br />
<br />
<br />zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-23829728672725702682014-06-04T05:56:00.003-07:002014-06-04T05:56:48.328-07:00Kaz Dağlarında TatilDemir büyüyor...2,5 yaşında oldu bile. Dili açıldı, sürekli konuşuyor :) Bezi bıraktı...Beraber vakit geçirmenin çok keyif verdiği zamanlar...<br />
Tatile gitmek, gezmek de hem daha kolay hem de daha eğlenceli artık.<br />
<br />
1 mayıs tatilinde, çok sevdiğimiz arkadaşlarımızla beraber Kaz Dağları bölgesine gittik. Küçükkuyu'ya yakın Yeşilyurt köyünde harika bir konakta kaldık: <a href="http://www.kisikkonagi.com/index.php" target="_blank">Kısık Konağı</a><br />
Hem çevreye hem de otele tam anlamıyla bayıldık.<br />
Sıcacık bir aile ortamı yaratmış Yalçın Bey ve Sevgi Hanım bu güzel konakta...Mis gibi mezeleri ve harika kahvaltılarıyla midelerimizin de 4 gün boyunca bayram ettiğini söylemeden geçemeyeceğim.<br />
Otel ve çevresi çocuklar için de çok uygun ve eğlenceli. Konağın avlusunda gönüllerince koşup oynamak, birbirlerinin odalarına gidip çizgi film izlemek en sevdikleri aktivitelerdi gezi boyunca.<br />
Çevre ise harika...Yeşilyurt köyü çok sevimli bir yer. Küçükkuyu merkeze yakınlığı avantaj. Muhteşem manzarasi olan <a href="https://eksisozluk.com/zeus-altari--201655" target="_blank">Zeus Altarı</a> mutlaka görülmeli. Yine sevimli bir köy olan Adatepe de hemen altarın aşağısında.<br />
Assos da çok yakın, turistik çarşısı görmeye değer. Assostan Küçükkuyu'ya dönerken deniz kenarında çok güzel yerler bulabilirsiniz ve manzara eşliğinde yemek yiyebilirsiniz.<br />
Kısacası, farklı, huzurlu, bol yürüyüşlü, çocukların da bol oksijen içinde koşup oynayacağı bir tatil için mutlaka tavsiye ediyorum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-pEiHwkjCdsQ/U48S5mWSSII/AAAAAAAAAJw/h8ruu668Hfo/s1600/20140502_142311.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-pEiHwkjCdsQ/U48S5mWSSII/AAAAAAAAAJw/h8ruu668Hfo/s1600/20140502_142311.jpg" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zeus Altarı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-3C8mXI75aCk/U48TT4YS3QI/AAAAAAAAAJ4/0GB6WJbM3ec/s1600/20140502_154503.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-3C8mXI75aCk/U48TT4YS3QI/AAAAAAAAAJ4/0GB6WJbM3ec/s1600/20140502_154503.jpg" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Adatepe Köyü</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-671wTmlx7Vk/U48Wf0KW8PI/AAAAAAAAAKM/h92Axnv8wHQ/s1600/20140502_142139.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-671wTmlx7Vk/U48Wf0KW8PI/AAAAAAAAAKM/h92Axnv8wHQ/s1600/20140502_142139.jpg" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zeus Altarından manzara izleyen Demir :)<br />
</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-16460612634756231962014-01-28T03:39:00.000-08:002014-01-28T03:39:21.142-08:00Demir'in Tiyatro MaceralarıBir süredir aklımda olmasına rağmen acaba ilgisini çeker mi, korkar mı ya da oyun süresi boyunca oturur mu gibi soru işaretleriyle cesaret edememiştim Demir ile tiyatroya gitmeye.<br />
Zaten biraz araştırdığımda gördüm ki, oyunların çok azı +2 yaş grubu için, genellikle +3 ten başlıyor.<br />
Ama bir arkadaşımın tavsiyesiyle Kasım sonu, +2 ye uygun olan İstanbul Şehir Tiyatrolarının <a href="http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-TR/Sayfalar/TiyatroSezonuCocukOyun.aspx?oyunid=385" target="_blank">Boncuk</a> isimli oyununa gittik. <br />
Boncuk gerçekten çok güzel bir oyun; bir ev köpeğiyle, sokak kedisinin arkadaşlığını anlatıyor. Demir salona girmemizle beraber şaşırdı, koltukta oturup etrafı izledi, oyun başlayınca dikkat kesildi. İlk başlarda şaşkın ve çekingen halleri devam etse de, kısa sürede müziklere alkışlarla ve figürlerle eşlik etti, bolca güldü. Kısacası, yaş grubuna uygun bu oyunu çok sevdiğini söyleyebilirim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-0PiM10YZYjU/Uud6X0eshvI/AAAAAAAAAJQ/KvrMvgFd8QA/s1600/BONCUK~1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-0PiM10YZYjU/Uud6X0eshvI/AAAAAAAAAJQ/KvrMvgFd8QA/s1600/BONCUK~1.JPG" height="320" width="261" /></a></div>
Ilk tiyatro maceramızın bu kadar olumlu geçmesinin motivasyonuyla hemen yine Şehir Tiyatrolarından başka bir oyuna bilet aldım: <a href="http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-TR/Sayfalar/TiyatroSezonuCocukOyun.aspx?oyunid=412" target="_blank">Üç Kardeş ve Muhteşem Kurt</a> adlı kukla tiyatrosuna.<br />
Öncelikle bu oyunun Demir ve tabi ki benim için ayrı bir özelliği oldu, ondan bahsedeyim. Demir, oyunun Kadıköy'de olmasından dolayı ilk kez metroya bindi ve beraberce tüm gün oyun sonrasını da Kadıköy'de başbaşa yemek yiyerek ve gezerek geçirdik.<br />
Gelelim oyuna; oyun aslında +3 yaş için ve de kukla tiyatrosu. Bu yüzden çekinerek gittim ve sıkıntı olursa hemen çıkarım diye düşündüm. Demir tiyatroya isteyerek gitti, yerine yerleşti, etrafını izlemeye koyuldu. Bir önceki oyundan farklı olarak, muhtemelen kuklalar yerine insan beklediğinden daha şaşkındı ve gözü sürekli sahnenin yan tarafındaki hoparlördeydi, sesin kuklalardan mi yoksa hoparlörden mi geldiğini anlamaya çalıştı, derken adapte oldu ve ''kurt, kurt'' deyip, alkışlamaya ve şarkılara tempo tutmaya başladı. Ve bu oyundan da mutlu ayrıldık.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-sLBBZs-Cyms/Uud7gzalMrI/AAAAAAAAAJY/TB5PsPDNVSE/s1600/%2520KAR~1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-sLBBZs-Cyms/Uud7gzalMrI/AAAAAAAAAJY/TB5PsPDNVSE/s1600/%2520KAR~1.JPG" height="320" width="261" /></a></div>
<br />
Amacım tabi ki çocuğu her hafta bir oyuna götürerek sıkmak, boğmak degil ama ayda, iki ayda bir tiyatroya gitmek, hem beraberce yaptığımız, kaliteli zaman geçirdiğimiz bir aktivite oluyor hem de umuyorum ki Demir ilerde de devam edecek, tiyatroya gitmek gibi güzel bir alışkanlık kazanmış oluyor. Ayrıca, tiyatronun çocuğun sosyal gelişimine katkıları da yadsınamaz, konuyla ilgili şöyle bir yazı var okumak isterseniz: <a href="http://blog.milliyet.com.tr/Cocuk_Gelisiminde_Tiyatronun_Yeri/Blog/?BlogNo=428225" target="_blank">Çocuk Gelişimde Tiyatronun Yeri.</a><br />
Bundan sonra gideceğimiz oyun Tiyatro Mie'nin bir oyunu: <a href="http://www.tiyatromie.com/cocuk-oyunlari/bremen-mizikacilari/bremen-mizikacilari-cocuk-tiyatrosu-oyun.html" target="_blank">Bremen Mızıkacıları.</a> 22 şubattan sonra bu oyun ile ilgili yorumlarımı da yazacağım. Müzikal bir oyun olduğu için Demir'in çok keyif alacağını düşünüyorum, umarım öyle olur.<br />
<a href="http://www.tiyatromie.com/index.html#content" target="_blank">Tiyatro Mie</a>, cok methini duyduğum bir tiyatro topluluğu. Farklı sahnelerde oynuyorlar, mybilet ten ve kendi sayfalarından takip edebilirsiniz. Ve en güzel haber, +2 ye hitap eden birçok oyunları var.<br />
Şehir tiyartolarının avantajı, tabi ki bilet ücretlerinin çok daha makul olması ve hem Anadolu hem Avrupa yakasında sahne seçenekleri olması, ama değişkenlik gösterdiğinden sıkı takip etmek gerekiyor, hangi oyun, ne zaman, hangi sahnede...<br />
<br />
Benim önümüzdeki aylar ve muhtemelen yıl için belirlediğim oyunlar:<br />
Şehir Tiyatrolarından Uğurböceği, Boya Benek oyunları ile; Tiyatro Mie'nin Küçük Balık Bambam, Kırmızı Başlıklı Kız, Heidi, ve Parmak Çocuk.<br />
<br />
Yazıyı bitirmeden önce Ataşehir belediyesinin konuyla ilgili bir etkinliğinden de bahsedeceğim: <a href="http://www.atasehir.bel.tr/7146/4-cocuk-tiyatrolari-festivali-basliyor" target="_blank">4.Çocuk Tiyatroları Festivali</a>. Malum sömestre tatilindeyiz, bu tatilde çocuklar bol bol tiyatroya gitsin! Linkteki programı inceleyip, ücretsiz biletlerinizi Novada alışveriş merkezinden alabilirsiniz. Malesef biz bu sene festivalden yararlanamıyoruz çünkü tüm oyunlar daha büyük yaş grupları için, ama seneye acısını çıkarırız diye umuyorum :)<br />
Herkese bol tiyatrolu günler dilerim.<br />
<br />
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-16182948955242529452013-12-05T23:57:00.001-08:002013-12-05T23:57:15.830-08:00Labneli Kuru Meyveli Mini KekDün eve biraz erken varınca, hem Migrostan aldığım şirin kek kağıtlarını kullanayım hem de evdeki labne peynirini tüketemiş olayım diye Demir ile beraber kek yaptık.<br />
<br />
Malzemeler:<br />
2 yumurta<br />
1/2 sb şeker<br />
1,5 sb tam buğday unu<br />
200 gr labne<br />
1 çb zeytinyağ<br />
Bol ceviz içi<br />
Bol kuru kayısı ve kuru erik (minik minik doğranmış ve una bulanmış)<br />
Vanilya<br />
Kabartma tozu<br />
<br />
Yumurta ve şekeri iyice çırpıp içine labneyi ilave ediyoruz, üzerine yağ, sonrasında un, kabartma tozu, vanilya ve son olarak da ceviz ve kuru meyveleri ekleyip iyice karıştırıyoruz. Ben biraz da süt ilave ettim kıvamı yoğun gibi geldiğinden.<br />
180C de 30 dakikada pişti.<br />
Labneli kek çok güzel ve yumuşak oluyor.<br />
<br />
Şeker mevzusuna gelince, 1.5 yaşına kadar Demir'e kek ve kurabiyeleri pekmezli yaptım, ama artık çok kasmıyorum :), ev yapımı ve az şeker ihtiva eden kek, kurabiyeyi haftada bir tüketmesinde bir sakınca yok bence. Dün yaptığımız keki de bayıla bayıla yedi :)<br />
Herkese afiyet olsun...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-uIUk7V2eeYQ/UqGBRtKeL1I/AAAAAAAAAJA/zm_BbDk6b8M/s1600/IMG-20131205-00375.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-uIUk7V2eeYQ/UqGBRtKeL1I/AAAAAAAAAJA/zm_BbDk6b8M/s320/IMG-20131205-00375.jpg" width="320" /></a></div>
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-44420142233388117212013-12-04T05:47:00.001-08:002013-12-04T10:47:50.939-08:00Pedagog GörüşmemizBiraz modern anneliğin getirdiği kaygılarla biraz da rahatlama ihtiyacıyla, pedagoga gitmeye karar verdik. Aslında Demir 1 yaşındayken, pediyatristimizin tavsiyesiyle ve genel bir görüşme olsun diye sürekli gittiğimiz hastanenin pedagoguyla görüşmüştük.<br>
Ama uzun zaman geçti üzerinden. Bu dönem içersinde Demir'in zaman zaman iştahsızlık problemi (bana göre problem tabi) arttı, ve son olarak da yazdan beri kaka tutma ve kabızlık başladı.<br>
İşte bu iki ana başlık için Berta Adota Saporta Hanım'dan randevu aldım. Kendisinin ismini ve methini en çok Nurturia'daki arkadaşlarımdan duymuştum.<br>
Görüşmeye giderken hazırlıklıydım, elimde listem ile. Aslında çok da gerek yokmuş, Berta Hanım zaten o kadar güzel yönlendiriyor ki, listeye bakmadan tüm aklımdakileri konuşmuştuk.<br>
Görüşme çok pozitif olarak, Berta Hanım'ın Demir'i koridorda görmesiyle başladı. Demir'in bekleme salonunda da oldukça rahat olduğunu belirtmeliyim. Görüşme esnasında oyuncaklarla oynamaya ve arada bize kulak kabartmaya devam etti.<br>
Berta Hanım'ın genel yorumu, kolay uyum sağlayan bir çocuk olduğu idi, koridorda ilk kez gördüğünde bile kendisiyle göz teması kurmasının da önemli olduğunu belirtti.<br>
Özellikle 10. aydan beri kendi yemek istemesi, uyku düzenini kendi ayarlaması, herşeyi kendi yapmak istemesinin çok doğru işaretler olduğunu öğrendik, mutluyuz:)<br>
Gelelim ana başlıklarımıza;<br>
<br>
- 2 yaş sendromu: <br>
<ul>
<li>Demir artık beden gücünü kazanıyor, elinde olmadan birçok şeye itiraz ediyor, bu normal bir süreç.</li>
<li>Önemli olan ''Hayır''ları dengeli kullanmak.</li>
<li>''Değil'' kelimesini mümkün olduğunca kullanmamak, olumsuz bir cümleyi bile olumlu hale getirerek söylemek. Çünkü bu yaşta onun ara detayları yok, direk olumsuza yani ''değil''e, ''hayır''a odaklanıyor. Örneğin, TV izlemek için diretiyor ise, hayır açmıyoruz demektense, TVyi 1 saat sonra açabiliriz, şimdi biraz resim yapalım mı?, gibi.</li>
<li>''Hayır''ları gerçekten kural olarak verilmesi gereken kavramlar için, yani sınır koymak amacıyla kullanmalıyız. Buradaki yaş ile ilgili bağlanti çok ilginç. Yaşı kadar davranışa hayır demeli, yine yaşı kadar davranışta aferin almalı (Her yaptığını pohpohlamamalı, sürekli aman da ne kadar harika yemek yedi gibi zaten yapması gereken davranışları övmemeli, alkışlamamalı). Bu davranışların, yani sınır koyulacak ve övülecek davranışların ne olduğuna anne-baba beraber karar vermeli ve tutarlı olunmalı.</li>
<li>Sınır konulacak davranışların başında TV ve Ipad başında geçirilen zaman geliyor. Berta Hanımın önerisi, günlük toplam sürenin 1 saati aşmaması ve sürenin non-stop ekran karşısında geçirilmemesi yönünde.</li>
<li>2 yaş döneminde çocuğun söylediklerine, işaret ettiklerine verdiğimiz tepkilere çok dikkat etmeliyiz. Herşeyi düzeltmemek gerekiyor. Mesela bizim görüşmemiz sırasında, Demir arabalarla oynarken sarı bir arabayı alıp ''taksizzz'' dedi, babası ''bu da sarı araba ama taksi değil'' dedi, ''her sarı araba taksi değildir'' gibi bir açıklama yapacakken, Berta Hanım durdurdu; ''Bu yaşta her sakallı adam baba, her sarı araba taksidir, düzeltmeyin.''dedi, anne-baba düzelttikçe çocukta ''ben yanlış yapıyorum'' algısı oluşuyormuş.</li>
<li>Malumunuz 2 yaşın getirdiği ağlama, tutturma krizleri. Kriz durumlarında ne yapmalı? Öncelikle sarılarak sakinleştirebiliyor muyuz bunu deneyeceğiz. Olmuyorsa dikkatini dağıtmaya çalışabiliriz.Yok olmuyor, çocuk kendini yerlere atıp tepinmeye devam ediyor ise, kafasını falan çarpmayacağından emin olduğumuz bir şekilde ''ben şimdi mutfaktayım, sen sakinleşince yanıma gel olur mu?''deyip bir süre kendi haline bırakıyoruz.</li>
<li>Bir de tabi, özellikle annelere, babalara, bakıcı teyzelere vurma durumu var. Demirde bir dönem oldu, şu an pek yok. Vurmaya kesinlikle taviz verilmemeli. Ellerini tutup, ''biz kimseye vurmuyoruz'' demeliymişiz. Burada daha önceki davranışımızın hatalı olduğunu da öğrendik. O da, ''vurmayalım yazık, ayyy cici'' vs gibi söylemler. Bu tip yaklaşım çocukta suçluluk duygusu oluşturabiliyormuş.</li>
</ul>
- Anne- baba ile ilişkiler:<br>
<ul>
<li> Bu konuda benim son dönemlerdeki en büyük çekincem, Demir'in artık iyice büyüyüp bilinçlenmesiyle de beraber bakıcı teyzesinden kapacağı davranış modelleri ile karakterinin gelişimi idi. Yanlış anlasılmasın lütfen, bakıcımızın sakıncalı bir davranış öğreteceğini düşündüğümden değil, sadece anne baba ile bakıcıya kıyasla daha az zaman geçiren çocuğun kişiliğinin nasıl şekilleneceği ile ilgiliydi endişelerim.</li>
<li>Temel olan anne babadır dedi Berta Hanım. Kavram olarak anne babayı bir adım önde görürmüş çocuk, ya da görmeliymiş (kendisine kıyasla).Anneyi 1 hafta görmese de anne annedir, çocuk bunu bilirmiş.</li>
<li>Evde olunan saatlerde mutlaka anne-oğul, baba-oğul zamanınız olsun dedi, bu illa ki organize bir aktivite değil, Demir'in hoşlandığı herhangi birşeyi beraber yapmak olmalı. Çocuk bu şekilde kendisini özel hissedecek.</li>
</ul>
- Yemek:<br>
<ul>
<li>Tabi ki beklediğim sözleri duydum Berta Hanım'dan. Öncelikle yaş itibariyle 4-5 çeşitle beslenmesi çok normal.</li>
<li>Çocuk, annenin tepkisi sayesinde yemek konusunda kazanan ben oluyorum diye düşünmeye başlarsa, bunu genele yayıp ''annemin her dediğini yapmak zorunda değilim'' sonucu çıkarabilirmiş.</li>
<li>Yemek masasında maksimum 20-30 dakika geçirilmeli, yemiyorsa kaldırılmalı.</li>
<li>Benim gibi sürekli eline yesin diye birşeyler vermek de yanlış, ihtiyaç duymadan birşeyleri yapmayı öğrenmemeli çocuk.</li>
<li>Bedenini tanımasına, açlığı hissetmesine izin vermeli.</li>
</ul>
- Kabızlık ve Kaka Tutma:<br>
<br>
Benim için en kritik noktalardan biri. Yazdan beri sıkıntılıyız bu konuda malesef. Aslında bu bir kısır döngü. Yazın, muhtemelen mekan ve beslenme düzeni değişikliği sebebiyle kabızlık başladı, kakasını ayakta yapmaya calışırken, poposu da acıdığı için tutmaya başladı, yapamadı, kabızlık tekrarladı, yara oldu, vs şeklinde döngü başladı. Tam da bu sırada, anneanne ve dede yardımıyla tuvalet adaptörüne oturmaya başladı, oturdu ama hiç yapmadı.<br>
Adaptöre oturma işine bir süre daha devam ettik ama çok uzun süre tuvalete hiç yapmayınca kaldırdık.<br>
Bu esnada Duphalac kullanmaya başladık. Bir süre bıraktık. Doğum günü döneminde kabızlık yine şiddetlenince tekrar başladık. 2 aydır devam ediyoruz. İlacın dozunda en ufak bir değişim ya da hadi gün aşırı vereyim gibi denemeler hüsranla sonuçlanıyor, anında kabız oluyor. Bu beni daha da çok endişelendiriyor ama şu aşamada yapacak tek şey ilaca devam etmek.<br>
Hemen kabızlık konusunda dipnot geçeyim, kuru kayısı, kuru erik, kuru incir, haşlanmış mısır vs gibi besinleri de (kabul ederse) yiyor ama hiçbiri tam sonuç vermiyor. Lifli beslenmeye dikkat etmeye devam ediyoruz, aynı zamanda probiyotik takviyesine de başladık.<br>
Tüm bunlarla beraber, bezi bırakma çalışmalarını Nisan-Mayıs dönemine erteledik pediyatristimizin tavsiyesiyle. Büyük ihtimalle o döneme kadar ilaca devam ediyor olacağız.<br>
Gelelim Berta Hanımın bu konuda söylediklerine;<br>
<ul>
<li>2 saatlik sürede bez kuru kalmıyorsa beden hazır değildir.</li>
<li>Eski yöntem, yani hani annelerimiz hep diyor ya ''sen 1 yaşında çoktan bırakmıştın bezi'' diye, beyni şartlandırıyordu, biz şu anda çocuğun hazır olmasını bekliyoruz.</li>
<li>Beden acıyı hatırlar, Demir'in kakayla olumsuz duyguları eşleştirmesini bitirmemiz gerekiyor.</li>
<li>Olumsuz eşleştirmeyi bitirmek için yapılacak şey, yanında bu konuyu kesinlikle konuşmamak, bizim yaptığımız gibi kaka yaparken ona odaklanıp ''hadi canım yap tatlım'' falan da demeyeceğiz, biz kendi işimize bakacağız, o da.</li>
<li>Kaka konusunda bizim endişelerimizin farkında, en ufak bir bakış, bir söz bile, ona ''bu konu bizim için çok önemli'' mesajı veriyor.</li>
<li>Çocuklarda kaka beynin korku mekanizmasını harekete geçiren bir unsur. O yüzden kaka ile ilgili bu dönemde yaşananlar çok normal.</li>
</ul>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-OXNXSQmH2eU/Up8xeGayYCI/AAAAAAAAAIw/JjYCmYCj7ts/s1600/iki-yas-sendromu-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-OXNXSQmH2eU/Up8xeGayYCI/AAAAAAAAAIw/JjYCmYCj7ts/s1600/iki-yas-sendromu-1.jpg"></a></div>
<br>
<br>
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-52416487996759768952013-09-21T12:54:00.000-07:002013-09-21T13:04:18.426-07:00Cevizli Kurabiye TarifiSabah kurabiye yapayim dedim, netten buldugum tarifleri kendi capimda degistirip, ana tarif www.portakalagaci.com dan. Soyle birsey yaptim, lezzetli oldu:<br>
2 yumurtanin sarisi<br>
2 fincan yogurt<br>
2 fincan toz seker<br>
1/2 paket tereyag<br>
1 fincan findikyag<br>
12-13 fincan tam bugday unu<br>
1 paket kabartma tozu<br>
1 paket vanilya<br>
Istenildigi kadar iri dovulmus ceviz<br>
<br>
Oncelikle yumurta sarisi, seker, yogurt ve yagi karsitiriyouz, uzerine un, ardindan diger malzemeleri karistirip sekil veriyoruz, sarilarini kullandigimiz yumurtalarin beyazlarini da kurbislerini uzerine surup dogru firina (onceden isinmis), 180c ve 20 dakika yeterli. Afiyetler olsun...<div class="separator" style="clear: both;"><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-A0OQ-ZTwEPs/Uj36WrtQgbI/AAAAAAAAAIg/j98RykPzyb0/s640/blogger-image-2011057387.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh4.googleusercontent.com/-A0OQ-ZTwEPs/Uj36WrtQgbI/AAAAAAAAAIg/j98RykPzyb0/s640/blogger-image-2011057387.jpg"></a></div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><br></div><br>
<br>zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-37270891783214831752013-09-16T07:06:00.003-07:002013-09-16T07:06:55.981-07:00Annelik hiç bitmeyen vicdan azabıdır<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Annelik, hiç bitmeyen vicdan azabıdır diye bir cümle okumuştum biryerlerde...Ne kadar doğruymuş...Hele de çalışan bir anne için...<br />
Sürekli yeterince vakit geçirememenin sıkıntısı ya da beraber geçirilen vaktin asla yeterli gelmemesi diyeyim, bir de benim gibi seyahatleriniz oluyorsa acaba küser mi, gelince nasıl tepki verecek vs. gibi soru işaretleri oluyor.<br />
Trafik, iş yemeği, seyahat gibi sıklıkla yaşadığım sebeplerle eve geç gidebiliyorum ve en ufak bir gecikme bile beni strese sokmaya, oğlumdan zaman çalıyorum düşüncesine itmeye sebep oluyor.<br />
Bolca vaktimizin olduğu haftasonları ise, aman kriz çıkacak mı (malum Terrible 2 durumları), yemeğini yer mi, napsak nereye gitsek, erken gidelim trafiğe kalmayalım gibi telaşlarla geçip gidiverince, pazar akşamı beni alıyor bir hüzün. Yok olmadı bu haftasonu da yeterince oynayamadım Demir'le, boyama da yapmadık, yine yemedi diye üzülerek geçti iki gün, diye diye pazartesini buluyoruz.<br />
Öyle bir döngü ki bu, sanki aman daha iyi olsun, şunu da yapayım bunu da kotarayım dedikçe, ıııhh olmuyor. Artık kabulleniyorum aslında hiç bir zaman yetişemeyeceğim herşeye (!) ve aslında hiç birşey tam istediğim gibi olmayacak annelik, evlilik, iş hayatı, ev işleri ve sosyal hayat anlamında.<br />
Sanırım tüm bu duyguların derinliklerinde Demir'i iyi yetiştiremeyeceğim gibi bir korku var. Yeterince sevgi, ilgi ve güven hissetsin, gerçekten kaliteli zaman geçirsin- illa ki, moda deyimiyle full aktivite yapsın demiyorum, ama açık havada bol bol koşsun oynasın, yaşıtlarıyla bir araya gelsin, algılarını açacak yeni şeyler görsün istiyorum. <br />
Elimizden geldiğince de yapmaya çalışıyoruz. Genel olarak haftaiçi programımız şöyle:<br />
Sabah 06.00-07.00 arası kalkış ve önce babaya, sonra anneye hazılıklarında yardım :)<br />
07.30 da bakıcı teyzemizin gelmesi ve benim evden çıkmamla beraber (ki bu bazen 10-15 dakika sürebiliyor Demir'in bana naz yapma kapasitesine bağlı olarak), günü beraber geçirmeye başlıyorlar. Kahvaltı-park-meyve saati-uyku-oyun-öğle yemeği-oyun-uyku-park gibi bir düzen var hafta içi.<br />
Normal şartlarda 18.30 gibi geldiğimde bizimkiler sitenin parkında oluyorlar.<br />
Eve çıkıp yemek hazırlıklarına girişiyoruz, baba evdeyse bu esnada onunla oyun (genelde futbol ya da batkeeeettt).<br />
Yemek sonrası, meyve atıştırırken kitap okuma, dans etme ya da haftada bir iki akşam çizzz (çizgi film) izlemece.<br />
Zaten bu arada saat 20.00 oldu bile, banyo saati, süt ve uyku. Uykuya geçiş çoğu zaman 45 dakika civarı sürüyor, havhava süt içir, eee eee yap, öpüş, sarıl, kalk, babayı çağır, bay bay yap, su iç, tekrar mama (süt) derken, Zzzzz...<br />
Gecelerimizi pas geçiyorum burada anlatmıyim, zira şanslıysak hala 1-2 kez uyanıyor bizimkisi (hatırlatayım 2 yaşına sadece 2 hafta kaldı, yani uykusu 2 yaşında düzelir hikayesi de şehir efsanesiymiş).<br />
Gelelim haftasonlarına...Cumartesileri, 14 aylıktan beri sabahları MyGym e gidiyoruz, çok alıştı Demir mekana ve eğitmenlere, çok seviyor. Oradan çıkıp, alınacak, verilecek birşeyler varsa büyük ihtimalle vazgeçilmezimiz Palladium'a, yoksa ve hava güzelse dışarda vakit geçirebileceğimiz bir yerlere (sahil, cadde gibi) gidiyoruz. Demir uyudu, uyandı, yemek yedik falan derken akşam oluyor ve eve dönüyoruz.<br />
Pazar günleri, evde ya da dışarda kahvaltının ardından, varsa farklı bir program oraya (ki çoğunlukla birşeyler oluyor) yoksa evde ya da semtimizde takılmaca. Misal bu pazar bebek şenliğine gittik, gerçi kalabalıktan birşey anlamadık ve çocuğu parka bile sokamadık ama napalım değişiklik oldu işte.<br />
Tabi bu arada, haftasonları yemek ve uyku düzeni diye bir kavramımız olmadığını da söylemeden geçemeyeceğim. Sanırım çalışan annelerin ortak noktalarında biri de bu.<br />
Bakmayın böyle hafif şikayet ve hayıflanma içeren sözler sarfettiğime, Allah'a çoook şükür, sağlıklı ve mutlu bir yavrumuz var. Allah hep iyilerle karşılaştırsın ve sağlıklı, şansı bol, uzun ömürler versin tüm yavrulara...Gerçekten sağlık olsun da gerisi teferruat...<br />
Ben (ve eminim ki benim gibi tüm çalışan anneler) yine tüm kaygılara, vicdan azaplarına rağmen, yoğun çalışma hayatıyla beraber anneliği öğrenmeye ve yaşamaya devam edeceğim heyecanla ve sevgiyle...<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-oVXfxhGak9k/UjcQKfzYsVI/AAAAAAAAAIU/oUhGYmvXdX8/s1600/IMG-20130908-00266.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="251" src="http://4.bp.blogspot.com/-oVXfxhGak9k/UjcQKfzYsVI/AAAAAAAAAIU/oUhGYmvXdX8/s320/IMG-20130908-00266.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Demir 23 aylık</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-18089104154658775722013-04-01T06:18:00.000-07:002013-04-02T23:32:05.742-07:00Sağlıklı bebek keki tarifiBu kek, biraz uydurma oldu ama tadı nefis oldu, toz şekeri çok az kullandım, şekerin çoğu kuru meyvelerden geliyor. Afiyet olsun...<br />
<br />
Malzemeler:<br />
3 yumurta<br />
1/2 sb toz şeker<br />
2 sb tam buğday unu<br />
1/2 sb süt<br />
1/2 sb yoğurt<br />
3 kaşık tereyağ, az zeytinyağı<br />
Karbonat<br />
Zencefil<br />
Tarçın<br />
Keçiboynuzu tozu<br />
Kuru incir<br />
Kuru kayısı<br />
Çekilmiş ceviz, fındık<br />
Ruşeym<br />
<br />
<br />
Yapılışı: Klasik kek yapımından farklı değil, öncelikle yumurta ve şeker iyice çırpılıyor, üzerine diğer malzemeler geliyor. Tavsiyem kekin baharatlarini bol tutun, kuru meyveleri biraz sıcak suda bekletip küp küp doğrayıp ilave edin. Ceviz, fındık da bol olursa yakışıyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-noCGgk3GDlw/UVvMVTUT9fI/AAAAAAAAAHc/8aKbJQvBrEA/s1600/securedownload.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-noCGgk3GDlw/UVvMVTUT9fI/AAAAAAAAAHc/8aKbJQvBrEA/s320/securedownload.jpg" width="320" /></a></div>
<br />zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-73150224724047155482013-03-12T07:24:00.000-07:002013-03-12T07:24:46.383-07:00İyi ki doğdum, iyi ki doğurdum seniSen geldin geleli herşey daha anlamlı, hayat daha anlamlı, daha bir başka...Hep aklımdasın, gün içinde bir an yok ki seni özlemeden geçsin...Hele o akşam saatleri yaklaşınca, bir de trafikte kalmışsam bitmek bilmiyor dakikalar, bir an evvel sarıl bana, ''ayyy''diye sev istiyorum.<br />
Tek duam, tek isteğim, Tanrı bizi, güzel ailemizi korusun, sağlık versin, senin şansın, bahtın hep açık olsun.<br />
Günler, aylar hızla geçiyor, seninle kutladığım bu 3.doğumgünüm aslında- birinde henüz karnımdaydın. Doğumgünlerinin anlamı da sensin artık, seneleri sayarken, yaşımı düşünürken, bilmem kaç sene sonra kaç yaşımda olacağım diye, önce sen kaç yaşında olacaksın diye hesaplıyorum hemen.<br />
Ömrüme ömür katmaya, yaşıma yaş katmaya, yaşantımıza mutlulukla, güzellik katmaya geldin. İyi ki geldin...İyi ki ben doğmuşum, iyi ki seni doğurmuşum...<br />
Doğum günüm seninle daha kutlu, daha mutlu canım oğlum benim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-bqgMSUjhpUU/UT84WcwZOWI/AAAAAAAAAHM/TN2Bok3rDLc/s1600/ANNELE~1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://4.bp.blogspot.com/-bqgMSUjhpUU/UT84WcwZOWI/AAAAAAAAAHM/TN2Bok3rDLc/s320/ANNELE~1.JPG" width="320" /></a></div>
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-41486425067610052132013-03-11T06:04:00.001-07:002013-03-11T08:16:05.035-07:00''Rahat bir anne değilim'' notlarıBen rahat bir anne değilim, olamadım...Aslında olamayacağımı en baştan biliyordum...<br />
Demir'in uykusu ve yemeği en takık olduğum konular. Aşamıyorum malesef bu durumu.<br />
Uyku hadi nispeten, ki bir gece uyursa, takip eden bir hafta gece boyu 3-4 kez kalkıyor. Ama ilk başlara göre daha iyi olduğumuzdan herhalde bir kabullenmişlik oldu uyku konusunda.<br />
Yemeğe gelince, hapur küpür önüne konanı götüren bir çocuk olmasa da, haftaiçi bakıcısından çok güzel yiyor. Bizim yani benim sorunum, (kaşıkla, çatalla ya da elle) kesinlikle birşey yedirememem, hadi onu da blw ile aştık, canı isterse kendisi ya elle ya da ufak ufak başladığı çatal çalışmaları sayesinde yiyor (miktarlar çok minik tabisi). Haftasonları ve haftaiçleri akşam yemekleri kabus...Haftasonları bir öğün birşeyler yerse ohh ne ala. Misal, cumartesi kahvaltı için hazırladığım pankekler, ballı tereyağlı ekmekler hooop çöpe, mıncık mıncık oldukları için...Lokma koymadı ağzına. Zaten bu ara ekstra yemek seçiyor, normalde yediği şeyleri bıraktı malesef.<br />
Velhasıl bu yemek konusu bende büyüdü, büyüdü, takıntı haline geldi. Bir haftasonu ''Takmıycam'' desem, ertesi haftasonu sar başa...<br />
İlk iş, evde ara ara bulamadığım Carlos Gonzales kitabını tekrar sipariş ettim ki, bir kez daha okuyayım en azından bir süre rahatlayayım. Okuyup kısa bir özet geçeceğim sana blog.<br />
Diğer yaptığım iyi şey ise, geçen hafta Uzman Psikolog Iraz Toros Suman (<a href="http://www.iraztoros.com/">www.iraztoros.com</a>) ile görüşmek oldu, kendisi sadece çocukla ilgili konularda yetişkinlerle görüşüyor. Konuştuk, anlattım, hem uyku hem yemek mevzularını...Aslında hiç de kötü bir durumda olmadığımızı ve ne beni ne de Demir'i sürekli görmesinin gerektiğini belirtti. <br />
Aşağıda görüşmemizden bazı notlar var, ahh ahh umarım gerçekten uygulayabilirim...<br />
<br />
Yemek:<br />
- Gündüz iyi yiyorsa problem değil.<br />
- Akşam sütünü kesmek, akşam yemeğini yemesini sağlayabilir. Sütü içeceğini bildiği için akşam yemeklerini yemiyor olabilir. (Akşam sütü için pediatristimizle konuşup karar vereceğim).<br />
- Yemek mevzusunun aranıza girmesine, ilişkinizi etkilemesine izin vermeyin.<br />
- Zorla yemek yedirilen ya da yemek yemenin sinir harbine dönüştüğü çocuklarda, ''ben yemek konusunda annem için yeterince iyi değilim''mesajı algılandığı için, ileriye dönük çok problem olabiliyor.<br />
- Yemek esnasında stres olduğunuz anda, içeri gidin ve neden diye sorun kendinize, ''neden şu anda üzülüyorum, geriliyorum?''.<br />
- Bakıcı yedirirken, mutlaka kaşık, çatal versin, kendi yemesine olanak sağlasın.<br />
<br />
Uyku:<br />
- Gece uyanmaları (gece beslenmesini de kestiğimiz için), gün içinde yaşadığı stresle ilgili olabilir.<br />
- Yatağın korkuluğunu kaldırmak işe yarayabilir (empati kurun, gece uyandınız ve derin, korkuluklarla çevrili bir yataktasınız, nasıl hissedersiniz- yer yatağını öncelikle Ankara'da anneannede deneyeceğiz).<br />
- Beraber yatmakta problem yok (her iki tarafta da rahat ediyorsa).<br />
- Gece annenin uyutması, beraber geçirilen özel bir zaman ve bir bağ demekse sizin için devam edin (yatağa koydum, kapıyı çektim, çıktım yaklaşımını istemeyen ve çok erken bulan ben için ohh rahatlatıcı oldu).<br />
-Uyuturken minimum stres olacağınız yöntemi seçin, stresinizi hissettiği için zor uyuyup, gece uyanmaları artabilir. Mesela yanına uzanıp, haydi, gel uyuyalım, uyku vakti, sarılalım vs. gibi telkinlerle.<br />
<br />
Genel gelişim:<br />
Özgür bırakın: Evi ona göre dizayn edin, çekmeceleri, dolapları kurcalamasına (güvenlik önlemleri alındıktan sonra) izin verin. Tüm çekmeceleri, dolapları kitlemeyin.<br />
Empati kurun, dünya onun gözünden nasıl görünüyor farketmek için dizleriniz üzerinde evi dolaşın.<br />
Dışarda bol bol yürümesine, keşfetmesine izin verin. Bir yaprakla 5 dakika geçirmek istiyorsa izin verin, salıncağa götürmek için mani olmayın keşiflerine.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-elsoIViXPKY/UT3VYPHYAQI/AAAAAAAAAG8/5NnJ0w2qLaA/s1600/IMG-20130304-00036.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-elsoIViXPKY/UT3VYPHYAQI/AAAAAAAAAG8/5NnJ0w2qLaA/s320/IMG-20130304-00036.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">17 aylık Demir</td></tr>
</tbody></table>
<br />zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-17996409349076009222012-12-27T03:49:00.002-08:002012-12-27T04:04:20.598-08:00Nefis Yulaflı TariflerYulaf hem alerjik olmaması hem de besleyici olması sebebiyle ek gıdaya geçtiğimizden beri sıkça tercih ettiğim bir tahıl oldu.<br />
Birçok tarif denenebilir yulaf ezmesi ya da unuyla. Sadece bebeklere değil, tüm aileye yönelik tarifler bunlar. Tabi ki hepsi, Demir'in sevdiği şekilde eliyle yiyebileceği formlarda...<br />
<br />
Yulaflı Parmak Omletler:<br />
Bu aynı zamanda çok besleyici bir kahvaltı alternatifi...<br />
Malzemeler:<br />
1 yumurta<br />
1 kibrit kutusu kadar ezilmiliş beyaz peynir<br />
Bolca dövülmüş ceviz<br />
2-3 kaşık yulaf ezmesi (ben eti lifalif kullanıyorum)<br />
Tüm malzemeleri karıştırıp, kaşıkla şekillendirip tereyağında pişirdim. Afiyet olsun...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-tb_mmE50XqQ/UNw1hHtU_FI/AAAAAAAAAGM/8VCoCgTtUow/s1600/yulafiomlet.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-tb_mmE50XqQ/UNw1hHtU_FI/AAAAAAAAAGM/8VCoCgTtUow/s320/yulafiomlet.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Yulaflı Poğaça:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bu tarifin için linkini aşağıda göreceğiniz tariften esinlendim, Nurturia'dan Nilay'a teşekkürler...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="http://www.nurturia.com.tr/bugulog/e3ab7466-7419-4759-8386-9ff000fd5e27/yulaflilorlu-kurabiye">http://www.nurturia.com.tr/bugulog/e3ab7466-7419-4759-8386-9ff000fd5e27/yulaflilorlu-kurabiye</a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Benim kullandığım malzemeler şöyle:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Keçi Peyniri</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
2 tane haşlanmış rendelenmiş patates</div>
<div>
1 yumurta</div>
<div>
1 çay bardağı zeytinyağ</div>
<div>
Bolca dereotu ve maydanoz</div>
<div>
2 su badağı yulaf ezmesi</div>
<div>
Aldığı kadar tam buğday unu</div>
<div>
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Tüm malzemeleri harmanlayıp iyice yoğuruyoruz, şekil verip hoop fırına, nefis çıtır çıtır oluyor. Afiyet olsun...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-SSBjh7dUz4c/UNw3T0mdQfI/AAAAAAAAAGc/PSJp90wVOCU/s1600/yulafli+poaca.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-SSBjh7dUz4c/UNw3T0mdQfI/AAAAAAAAAGc/PSJp90wVOCU/s320/yulafli+poaca.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Yulaflı Bar:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bu tarif de yine Nurturia'dan Feyza'ya ait. Orijinali: <a href="http://www.nurturia.com.tr/bugulog/b687a583-3973-4c70-8043-a07f00bf21f3/meyveli-yulafli-bar">http://www.nurturia.com.tr/bugulog/b687a583-3973-4c70-8043-a07f00bf21f3/meyveli-yulafli-bar</a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Benim kullandığım malzemeler:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
1,5 su bardağı yulaf ezmesi</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
1 muz</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bol kuru üzüm</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bol dövülmüş ceviz ve fındık</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
İyice yapışması için 1 yumurta</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
azcık pekmez</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Hepsini karıştırıp, şekil vererek pişirdim. Afiyet olsun...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-VIezGaT1Shk/UNw4lsphzMI/AAAAAAAAAGs/UBVSXv82tKs/s1600/yulaflibar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-VIezGaT1Shk/UNw4lsphzMI/AAAAAAAAAGs/UBVSXv82tKs/s320/yulaflibar.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-77768279060334883972012-12-27T03:40:00.000-08:002012-12-27T03:40:54.177-08:00Parmak Yiyecekler- Kahvaltılık Mini Pankeklerİşte yeni bir parmak yiyecek tarifi daha...<br />
Kahvaltı konusu bazen zorlayıcı olabiliyor biz anneler için. Demir ekmek üzeri tereyağ, bal, peynir şeklindeki klasik kahvaltıyı her zaman yemiyor, ben de alternatif bir tarif uydurdum. Besleyici olmasina özen gösterdim. Sadece kahvaltıda değil, gün içinde de atıştırmalık olarak tükettiği bir tarif oldu:<br />
<br />
Kahvaltılık Mini Pankekler:<br />
Malzemeler<br />
1 yumurta<br />
2 kaşık ev yapımı yoğurt<br />
2 kaşık tam buğday unu<br />
1 kibrit kutusu kadar ezilmiş peynir<br />
Bolca dövülmüş ceviz ve fındık<br />
<br />
Tüm malzemeleri karıştırıp, kaşık yardımıyla tereyağ eritilmiş tavada pişiriyoruz. Üzerine pekmez sürerel servis edebilirsiniz, afiyet olsun:)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-dhWB0FCXG9M/UNwylgPlSHI/AAAAAAAAAF8/S4qQVxmSumk/s1600/yogurtlu+pankek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-dhWB0FCXG9M/UNwylgPlSHI/AAAAAAAAAF8/S4qQVxmSumk/s320/yogurtlu+pankek.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-1819233699726997352012-12-27T03:28:00.000-08:002012-12-27T03:28:39.557-08:00Parmak Yiyecekler- Balkabaklı Kek ve Muzlu Kurabiye<br />
Tarifler devam ediyor, kek ve kurabiye, çocuklar tabi ki tatlıyı çok seviyor, işlenmiş şekerden uzak tutabilmek için, pekmez ve kuru meyvelerle tatlandırıyorum kekleri, kurabiyeleri...<br />
<br />
Balkabaklı Kek<br />
Piştikten hemen sonra pek beğenmesem de bekleyince guzelleşen, içi yumuşacık nefis birşey oldu, Demir de begendi.<br />
Malzemeler <br />
2 yumurta <br />
1,5 su bardagi kadar un<br />
1 su bardağı haşlanmış ve ezilmiş bal kabağı ( ben biraz pekmezle karıştırıp beklettim ezdikten sonra)<br />
1/2 çay bardağı pekmez <br />
1/2çay bardağı zeytinyağ <br />
Kuru üzüm <br />
Dövülmüş ceviz ve fındık <br />
Tarçın <br />
Keçiboynuzu tozu <br />
1 çay kaşığ karbonat <br />
Önce yağ ve yumurtaları cırptım, üzerine balkabağını, sonra pekmezi ilave edip çırptım. Sn olarak da un, karbonat ve diğer malzemeleri ekleyip önceden ısttığım fırında, 180c 39 dakika pişirdim. Afiyet olsun.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-VS3_1CixqsU/UNwuQHkWp3I/AAAAAAAAAFc/G5vo-c_Shbs/s1600/balkabaklikek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-VS3_1CixqsU/UNwuQHkWp3I/AAAAAAAAAFc/G5vo-c_Shbs/s320/balkabaklikek.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Anti-Alerjik Muzlu Bebek Kurabiyesi<br />
Bebe biskuvisinden farkli birseyler denemek isteyenler icin geliyor bu tarif, orjinali <a href="http://www.hafifmutfak.com/" rel="nofollow" target="_blank">www.hafifmutfak.com</a> da, ama ben biraz revize ettim...en guzel tarafi sutsuz ve yumurtasiz oldugundan alerjik bebelere ve onlarin diyet yapan annelerine cok uygun olmasi...<br />
Malzemeler <br />
Tam bugday unu-2 su bardagi <br />
Pekmez- 1/2 su bardagi <br />
Zeytinyagi- 1/2 su bardagindan biraz az <br />
Karbonat- 1 cay kasigi <br />
Muz- 1 adet <br />
Bolca ruşeym<br />
Un ve karbonati harmanliyoruz, uzerine yagi ve pekmezi ve son olarak da catalla ezdigimiz muzu da ilave edip, yumusak kivamli bir hamur elde edene dek karistiriyoruz, gerekirse bir parca un daha eklenebilir. Yagli kagida hamuru yuvarlak yuvarlak koyup, onceden isittigimiz 180C firinda 10-12 dakika kadar pisiriyoruz. <br />
Tabi Demir alerjik oldugundan ben cok fazla cesitlendiremedim tarifi, ama ceviz, findik vs de eklenebilir.<br />
Ben bayildim tadina, kesinlikle buyukler icin de cay saatinde tuketilebilecek hafif bir kurabiye.<br />
Demir de ufak parcalara ayira ayira yedi kurabiyesini, sanirim sevdi:) afiyet olsun...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-NlmBJ3urkk4/UNwvqxhoxSI/AAAAAAAAAFs/2sSNeG1JDqo/s1600/kurabiye.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-NlmBJ3urkk4/UNwvqxhoxSI/AAAAAAAAAFs/2sSNeG1JDqo/s320/kurabiye.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: right;">
<a href="http://www.nurturia.com.tr/bugulog/tag/kek"></a><br /></div>
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-38099952703090028012012-12-27T03:27:00.000-08:002012-12-27T04:16:00.940-08:00Kuzulara Parmak Yiyecek Tarifleri- Nohut KöftesiDemir çok uzun zamandır, kaşıkla yemek emediği için (bakıcısı yedirebiliyor bir tek) alternatif eliyle yiyebileceği tarifler deniyorum. Çoğunu kendim uydurup, göz kararı ölçüler kullanıyorum.<br />
Zaten kendi yemeğe hevesli olduğundan, kurtarıcımız oldu bu parmak yiyecekler (finger food). Ve bu şekilde, kendi kendine yeme (baby led weaning-blw) yöntemini de benimsemiş olduk:)<br />
İşte bazı tarifler:<br />
<br />
Nohut Köftesi<br />
Demir köfteyi çok seviyor hatta yediği nadir şeylerden biri, hal böyle olunca değişik ne yapabilirim derken, baklagil de pek yemediğinden bu tarifi denedim.<br />
Malzemeler: <br />
1 su bardağı haşlanmış nohut <br />
1 yumurta <br />
1 orta boy sogan <br />
Birkaç dal maydanoz <br />
Az zeytinyağ <br />
Kimyon, nane <br />
Ben tüm malzemeleri rondodan geçirip, az unla kıvam verdim, şekil verip az yağlı tavada pişirdim. Afiyet olsun.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-pOUSVmZ6FDE/UNwtvL-tgSI/AAAAAAAAAFU/WfaLG3k3veg/s1600/nohutkoftesi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-pOUSVmZ6FDE/UNwtvL-tgSI/AAAAAAAAAFU/WfaLG3k3veg/s320/nohutkoftesi.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: right;">
<a href="http://www.nurturia.com.tr/bugulog/tag/kek"></a><br /></div>
<div style="text-align: right;">
<a href="http://www.nurturia.com.tr/bugulog/tag/nohut"></a><br /></div>
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-85104125779259913602012-12-26T05:54:00.001-08:002012-12-26T05:54:31.771-08:001 yaş kuzusuyla kış günü nerelere gidilir?Bu aralar Demir ile haftasonlarımız çok yoğun geçiyor, gezmeler, arkadaşlarla buluşmalar...Malesef hava sebebiyle en çok alişveriş merkezlerine gidiyoruz. <br />
Tabi Demir henüz küçük olduğundan, daha doğrusu, kendisi aktivite isteyecek yaşta olmadığından diyelim, ağırlıklı anne baba nereye istiyorsa ona göre şekilleniyor programlarımız.<br />
Ev gezmelerini, özellikle de evde misafir ağırlamayı seviyoruz ailece. Demir de ilk başta yadırgasa da sonra hemen alışıyor misafirlere ve başlıyor oyunlara:)<br />
Alışveriş merkezlerinden en çok evimize yakınlığı nedeniyle Palladium'u tercih ediyoruz. Biraz gezip, ihtiyacımız var ise alışverişimizi yapıyoruz, sonrasında yemek icin genelde Polonezi (<a href="http://www.mekanist.net/istanbul/restoran/brasserie-polonez-palladium">http://www.mekanist.net/istanbul/restoran/brasserie-polonez-palladium</a>), birşeyler içmek için ise Caribou Cafeyi (<a href="http://www.cariboucoffee.com.tr/">http://www.cariboucoffee.com.tr/</a>) tercih ediyoruz. Bu tercihlerimizin ana etkeni tabi ki Demir ile rahat edebileceğimiz mekanlar olması.<br />
Ayrıca Kozyatağı Carrefour da içindeki jokerland çocuk oyun alanı ile çok cazip oluyor. Henüz çok az oyuncak ilgisini çekse de Demir için eğlenceli oluyor bu avm (<a href="http://www.jokerland.com.tr/default.asp">http://www.jokerland.com.tr/default.asp</a>).<br />
Onun dışında bebekle dolaşması, alışverişi ve yemek alanı rahat diğer alışveriş merkezleri BuYaka ve tabi ki Ikea.<br />
Şüphesiz en çok açık alanları seviyoruz. Evimizin yerinden dolayı park, bahçe açısından şanslıyız. hava güzelse bol bol yeşil alanda yürüyüş ve çocuk parkında vakit geçirmek iyi oluyor.<br />
Ve tabi ki Bağdat Caddesi...Ayda en az 1 kez gitmeye çalışıyoruz cumartesileri, hem açık havada dolaşmış oluyoruz, hem alışveriş imkanı oluyor hem de Demir ile rahatça yiyip içtiğimiz birçok mekan bulabiliyoruz. Örneğin, Sahan Suadiye (<a href="http://www.sahan.com/sube_suadiye.aspx">http://www.sahan.com/sube_suadiye.aspx</a>), Divan, Happy Moon's (<a href="http://www.happymoons.com.tr/">http://www.happymoons.com.tr/</a>), Cafe Cadde (<a href="http://www.cafecadde.com.tr/">http://www.cafecadde.com.tr/</a>).<br />
Cadde dışında sıklıkta gittiğimiz bir diğer mekan da Ataşehir Beyaz Fırın, pazar sabahı kahvaltıları için ideal, hele de hava güzelse çocuklar için ufak da olsa güzel bir oyun alanı var (<a href="http://www.beyazfirin.com/magazalar.aspx">http://www.beyazfirin.com/magazalar.aspx</a>).<br />
Son zamanlarda gittiğimiz iki mekandan daha bahsetmek istiyorum; birisi Mado Kozyatağı (Ataşehirden Kozyatağı Carrefoura giderken sağda köşede kalıyor), ki burası farklı mekanların da bulunduğu bir komplekse yer alıyor. Biz gittiğimizde hava güzel olmadığından güzel bahçenin tadını çoık çıkaramadık, sadece Demir salıncaklarda sallandı. Mekan geniş, tek falsosu, camla kapalı alanda dahi malesef sigara içilmeseydi.Yazın tekrar gidilmesi gerekli.<br />
Diğeri ise geçen haftasonu kahvaltı için gittiğimiz Sahrayıcedid'deki Et-Inn (<a href="http://www.etinn.com/">http://www.etinn.com/</a>). Burası geniş oyun salonu ile göz dolduruyor. Oyun ablası ve restaurant içine yerleştirilmiş monitörlerle oyun salonunu izleme imkanı ile ailelere rahatça yemek yeme imkanı veriyor. Tabi bu henüz bizim için geçerli değil, daha büyük kuzular için ise mükemmel...Burada yaşadığımız tek problem, arkadaşlarımızın 4 yaşındaki ikizleri için de ücret talep etmeleri oldu, 4 yaşındaki çocuk açık büfeden ne kadar yiyebilir ki? Bence oyun alanının ücretini alıyor aslında bu yolla.<br />
Mekanlar hakkındaki yorumlarım devam edecek gezmelerimiz sürdükçe, bizi takibe devam edin:)<br />
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-61621758276631945552012-12-26T04:41:00.001-08:002012-12-26T12:56:24.189-08:00My GymKışın gelmesi ile Demir'in yürümeye başlaması (14 aylık iken yürümeye başladı Demirko) aynı zamana denk gelince, haftasonlarını evde değil de bol bol gezerek, aktivitelerle geçirmek istedik. Neler olabilir derken, birkaç araştırma ile Ya-Pa ve My Gym ilgimi çekti. My Gym deneme dersinden memnun kaldık, paralelde Ya-Pa ile de görüştüm ama orası için biraz daha büyümesi gerektiğine karar verip My Gym de karar kıldık.<br />
geçen cumartesi 3. dersimize gittik. Waddlers grubundayız. Demir tabi ki her egzersizi yapmıyor, yapmak istemeyip huysuzlanıyor falan ama az sonra alışıyor, top havuzu, kaydırak ve salıncağa bayılıyor. Benim my gym e bir ton para bayılma sebebim, oğlum biraz sosyalleşsin, farklı insanları, yaşıtlarını görüp vakit geçirsin ve tabi olabildiğince fiziksel gelişimine katkı olsun. <br />
Şimdilik bu amaçlarıma hizmet ettiği için ve her ikimiz de cok güzel vakit geçirip, eğlendiğimiz için memnunum. Açıkçası bana da bir değişiklik, sosyallik oluyor:)<br />
İmkanı olanlara gönül rahatlığıyla tavsiye ederim...<br />
<a href="http://www.mygym.com.tr/mygym-atasehir.asp">http://www.mygym.com.tr/mygym-atasehir.asp</a><br />
Bazı fotoğraflar:<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-0H8sj_Ti1d0/UNru2Gq8zsI/AAAAAAAAAEw/mkzTmBEK0HQ/s1600/mygym8.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-0H8sj_Ti1d0/UNru2Gq8zsI/AAAAAAAAAEw/mkzTmBEK0HQ/s320/mygym8.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-C7ujABbba5g/UNrurTY90OI/AAAAAAAAAEc/l8JPl5vzw4g/s1600/mygym1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-C7ujABbba5g/UNrurTY90OI/AAAAAAAAAEc/l8JPl5vzw4g/s320/mygym1.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-63548173711552506792012-12-26T03:53:00.000-08:002012-12-26T04:43:03.606-08:002012'den 2013'e...ahh ahh zaman nasıl da sular seller gibi akıp gidiyor sevgili bloggerlar...Haftalar, aylar derken hooop bir yılı daha devirmişiz bile.<br />
2012... Zor bir yıldı, Allah başka zorluk vermesin tabisi, amma velakin fiziksel ve psikolojik olarak yoruldum, yıprandım, çevremdekileri de yıprattım zahir...Böyle yazınca/konuşunca yine içime öyle bir vicdan azabı, bir suçluluk çöküyor ki sormayın gitsin. Sanki Demirko'm sebep oldu, hayır sebebi bendim, benim lohusalığım, benim anneliğim, benim depresyonum:) Geride kaldı neyse ki, Demir 1 yaşına geldiğinden beri, lokum lokum, herşey çok daha keyifli, elbet zorluklar var, olacak da, ama büyüdükçe daha kolay iletişim kurmak, daha bol oyun, daha çok gezmek, hayatı kolaylaştırdı bizim durumumuzda...<br />
Velhasil, zorluklarıyla ama en çok da akılda, kalbimizde kalan güzel anılarıyla bir yıl daha geride kalıyor. Daha nice güzel, sağlıkli, mutlu yıllarımız olsun tüm sevdiklerimizle.zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-5439423702460546932012-11-26T04:48:00.000-08:002012-11-26T04:49:08.229-08:00haberlerŞu blog işini beceremedim ben, ya yazmaya vakit olmuyor, vaktim olsa halim olmuyor, derken bakıyorum aylar geçmiş gitmiş...<br />
Günler birbirini kovalıyor, Demir büyüyor, 1 yaşını bitirdi, güzel bir doğumgünü partisi ardından hızla öğrenmeye, büyümeye başladı...<br />
Artık adım atıyor henüz randımanlı yürümese de yakında pıtır pıtır yürüyecek belli...ilk saç traşını oldu, önleri kesildi saçlarının...Sonra alkış, baybay, danslar, burun ve ayak gösterme, sen kaç yaşındasın deyince parmağıyla 1 yapma en son numaralarımız:)<br />
Ve bomba haberimiz alerjimiz geçti bitti...Son testlerde sonuçlar negatif çıkınca bendeniz zincirlerini kırmış vaziyette ayran, yoğurt, süt saldırdım, Demir de kontrollü bir şekilde yavaş yavaş tadına bakacak hepsinin...<br />
Uyku deseniz bir nebze daha iyiyiz (böyle dedim ya hah kesin bu akşam feci olur:)), neden derseniz gece beslenmesini kestik, ilk geceler çok ağladı ama sonra alıştı, yine uyanıyor tabi ama en azından daha kolay uyuyor geri, ben de uzun ayakta kalmaış olduğumdan daha verimli dinlenebiliyorum.<br />
Beslenmeye gelince, Demir yaklaşık 5 aydır benden kaşık almıyor, o kadar üzüldüğüm bir konu ki bu şu an bile oturup ağlayabilirim. Zira hep aç kalıyor hissiyle yaşıyorum haftasonları. haftaiçi bakıcımız bir şekilde yediriyor uzun uzun sabırla uğraşıp. Ya ben o kadar sabırlı değilim ya da Demir bana tepkiyle yaklaşıyor. Neticede haftaiçi akşam yemeği olarak sadece köfte yiyor kendisi, haftasonu da kendisi ne yerse- sebzeli börek, pekmezli meyveli kek, elma, muz, salatalık, köfte...Hem miktar olarak az hem de çok kısıtlı beslenmiş oluyor böylece. Yoksa kendi yemesi çok güzel. Ama bir de ben kaşıkla destekleyebilsem arada, ahh öyle sevineceğim ki... Çıkmazda hissediyorum bu konuda kendimi, kalakalmış gibi, değişik tarifler deniyorum, kah tadına bakıyor kah bakmıyor atıyor... ha tabi bu ara herşeyi yere atıyor, özellikle mama sandalyesindeyken önündekileri yarısı yere hoop gidiyor...Napalım sağlığı yerinde olsun hepsi geçici ve doğal süreçler diye düşüneceğim...<br />
Bizden haberler bunlar, umarım daha sık yazmaya çalışacağım, bundan sonra daha çok gittiğimiz mekanlardan, gezme tozmalardan haberler vermeye niyetliyim, haydi bakalım...<br />
Ve karşınızda 1 yaşında Demir:<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-LLSPCm1qRKE/ULNkjEKieRI/AAAAAAAAAEI/5LHS1gzeYSA/s1600/DSC02928.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://2.bp.blogspot.com/-LLSPCm1qRKE/ULNkjEKieRI/AAAAAAAAAEI/5LHS1gzeYSA/s320/DSC02928.JPG" width="320" /></a></div>
zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-27023670706757939342012-08-03T00:49:00.003-07:002012-08-03T00:50:35.945-07:0010 aylik DemirDemir 10 aylik oldu bugun, yasasinnnn:)<br />
Kuzu buyuyor, her gecen gun bizle, cevresiyle iletisimi artiyor. Cok sukur nesesi, keyfi yerinde. Zaman zaman alerjiye bagli zorluklar devam ediyor tabi, ornegin benim yedigim keci peyniri ve yogurdu da huzursuzluk yapinca kesmek durumunda kaldim, ama olsun yeter ki oglum iyi olsun...<br />
Bu arada alt iki disten sonra, ust iki dis de tamamdir:) Emekleme ve tutanarak ayaga kalkma olaylarini da hallettik, sira geldi adim atmaya...<br />
Kisa sureli bir tatil yaptik, asil tatilmiz haftaya, annenane ve dedenin yanina Bodrum'a gidecegiz 2 haftaligina. Asil macerealar daha yasanmadi yani. Kapsamli bir yazi ve fotograflarla gelecegim tatil donusu.<br />
Simdilik guncel birkac fotografla idare edecegiz:)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-xEvtQkRcxJA/UBuCGb6ukwI/AAAAAAAAADw/kP7JMeDaNKA/s1600/15ae3fd5867247bd97c90f4ba11c307f_200.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" eda="true" src="http://2.bp.blogspot.com/-xEvtQkRcxJA/UBuCGb6ukwI/AAAAAAAAADw/kP7JMeDaNKA/s1600/15ae3fd5867247bd97c90f4ba11c307f_200.jpg" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Ra-sExX4awg/UBuCXdxKFII/AAAAAAAAAD4/aFNumCrhn5Q/s1600/photo.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" eda="true" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-Ra-sExX4awg/UBuCXdxKFII/AAAAAAAAAD4/aFNumCrhn5Q/s320/photo.JPG" width="320" /></a></div>zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-85424999052705359482012-06-16T10:20:00.000-07:002012-06-16T10:20:50.775-07:00Babalar gunuCanim babacigim,<br />
Bugun ilk babalar gunumuz, artik buyudum, seninle ve annemle vakit gecirmek hayatta en sevdigim sey...<br />
Sen beni oyle guzel eglendiriyor, gulduruyorsun ki...Isten eve gel diye dort gozle bekliyorum.<br />
Simdiden anliyorum ki, babam oldugun icin cok sansliyim. Annemle senin arandaki sevgi bana da yansiyor, ve bu sevgiyle buyuyecegimi bilmek beni cok mutlu ediyor.<br />
Hep guzel gunlerimiz olsun, hep benim yanimda olun. Babalar gunun kutlu olsun canim babacim, daha nice nice guzel gunlere. Seni seviyorummm.<br />
Oglun Demir:)<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-l7NhzumIsI4/T9rdiHr-4II/AAAAAAAAADk/JJJzmjyUXJE/s1600/Foto%C4%9Fraf0176.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" pca="true" src="http://1.bp.blogspot.com/-l7NhzumIsI4/T9rdiHr-4II/AAAAAAAAADk/JJJzmjyUXJE/s320/Foto%C4%9Fraf0176.jpg" width="240" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Babam ve ben, kucaginda huzurla uyuyorum:)</td></tr>
</tbody></table>zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-22471809235629871162012-05-22T05:30:00.001-07:002012-05-22T05:30:53.585-07:00Alerji GuncellemesiDemir'e 3 aylikken coklu gida alerjisi teshisi konmustu, inek sutu ve yumurta aki kesin olanlar, bir de bilmedigimiz bir seylere alerjisi var. Bu durumda emziren anne olarak, tum alerjenlerin cikarildigi bir diyete girdim. Demirde ek gidaya basladigi zaman temkinli ilerlemek uzere hareket ettik.<br />
Bizim ek gidaya baslangicimiz cok iyi oldu, hapur kupur yemeye basladi Demir, meyvelerini (elma, armut, kuru kayisi), sebzelerini (patates, havuc, ispanak, semizotu, pirasa, kabak), gun be gun cesitlendirip yedirdik, aman da ne guzel namm nammm yiyordu...6. ay itibariyle keyfi yerinde, gulen, yiyen ve uykulari nispeten duzelmis bir bebek olmustu benim oglum (masallah diyelim:)), oyle olunca annelik psikolojisi iste, ben hemen havalara girdim, alerjimiz azaldi kesin, cabucak atlaticaz, oglum rahat rahat yiyecek, hatta ben de cok ozledigim peynir, yogurt ve sutlu tatlilara yumulabilecegim diye...<br />
Derken 7.ay rutin kontrolumuzde, sevgili doktorumuz Selase Hanim (ki kendisine gercekten tesekkur ediyorum, Demir'in alerjik olabileceginden suphelenip bizi dogru yonlendirdi erkenden), alerji testini tekrarlayip, degerlere bakmamizi onerdi. 2 gun sonra cikan sonuclarla gorduk ki degerler yukselmis, uzulduk ama yola aynen devam dedik, yavas yavas Demir'in beslenmesine yumurta sarisi, sonra bana keci peyniri ekleyelim diye konustuk. O sirada, dort gozle bekledigimiz sevgili cocuk gastro doktorumuz Fugen Hocadan ertesi gune randevu alinca kosarak gittik tabi. Daha once de bahsetmistim, kendisi bu isin duayeni, sizi dinleyen, rahatlatan, cok net bilgiler veren bir doktor.<br />
Muayenimiz gayet iyiydi, bacaklardaki hafif egzmalar disinda, ki bunlari gozlemlemeye devam edecegiz. Beslenme programimizi guncelledi Fugen Hanim. Tahillar eksikti Demir'in beslenmesinde, kahvaltida bebelac ya da milupa tahil karisimi ve icine neocate (alerjik bebeklerin sut proteini icermeyen formul sutu), aksam da icine neocate eklenerek besleyiciligi artirilan pirinc unu muhallebi. Bunlara bir kasik pekmez eklenecek.Meyve ve sebze de cesitlemeye gidiyoruz, 3 gun kuralina uyarak, farkli ama alerjen olmayan cesitler ekliyoruz. Akabinde de tavuk, sonra yumurta sarisi, en son anneye keci peyniri deneyip, sorun cikmaz ise Demir'e keci peyniri basliyoruz. Tabi tum bunlar 1.5- 2 aylik bir surec en iyi ihtimalde. Hersey yolunda giderse, Demir 9,5-10 aylik oldugunda yeniden gorusuyoruz Fugen Hoca ile...<br />
Eve dondugumuzde kafam biraz bulanmis ama aldigim bilgilerden memnundum, hemen detayli bir program yaptim, gun be gun neler yiyecek kuzucuk diye...Ertesi gun aksam pirinc unu ile baslayacaktim.<br />
Ama o gun, istahsizligi ufak ufak basladi Demir'in, meyvesini cok nazli yemis, sebzesini iyi yemis, aksam yaptigim muhallebiyi yememisti. Yarin yeni birgun diyerek, sabah olsun kahvalti deneyeyim istedim. Ama yok, ne bebelac, ne milupa, ne hipp yulaf, ne bunlara pekmez, meyve karistirmak ise yaradi, agzini kitlemeye, kafasini saga sola cevirmeye basladi ben kasigi uzattikca. Kendime hakim olamayip biraz zorlasam da sonradan vazgectim tabi ki. Pazar daha da beterdi, gidim kati birsey gecmedi bogazindan, nazlanarak emdi beni, derken ishal basladi, aksamuzeri mukus da gorunce bezinde, panikledim. Bu benim icin alerjinin belirtisiydi ama insallah distendir diye dua ediyordum. Ishal artarak devam edince, sabaha solugu Selase Hanim'da aldik, tahillara karsi alerji olabileceginden suphelendi kendisi de, zira muayene bulgulari cok iyiydi.Tabi dis de olabilirdi. Yapilan gaita tahlilinde virus yok ama lokosit cok bol cikti. <br />
Fugen Hoca ile konusunca icim biraz da olsa rahatladi, tahillari 1 hafta kesiyoruz, sonra 1 cay kasigi ile 4 gun deneyecegiz, sonra tekrar konucasagiz. Tabi istahimiz acilir da tattirabilirsek...<br />
Son durum budur, ishal ve istahsizlik devam... O hapur kupur yiyen bebek gitti, agzini kitleyen, ilac bile iciremedigim bebek geldi... Gecici biliyorum, ama uzulmeden edemiyorum, annelik buymus iste. Elim telefonda, bakicimizi arayip soruyorum surekli yedi mi, ishal cikti mi...<br />
Alerji apayri bir dunya, gercekten cok zor bir surec, zaman ve sabir isteyen, tam iyiyiz derken, geriye donusler... Ozellikle anne icin cok stresli, bebegini besledigi kutsal anne sutunden ayni zamanda bebegine dokunan, alerji yapan besinlerin geciyor olmasi yipratici, uzucu...Ben diyetime kati bir sekilde devam edecegim, bebisimin de yedikleri yavas yavas ve dikkatle cesitlendirilecek. Dua ediyorum en kisa zamanda duzelsin bebisimin alerjisi...Istahli ve alerjisiz guncellemelerde bulusmak dilegiyle...zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-47110411460020588022012-05-15T00:48:00.000-07:002012-05-15T00:48:26.614-07:00Oglum benim, herseyimsin...Bebegim, Demir'im, seninle beraber 7,5 ayi devirdik, pazar gunu ilk anneler gunumuzu kutladik. Beni anne yaptigin, hayatimiza girdigin, binbir nese getirdigin icin sukurler olsun....Seni hayatta hicbirseyle kiyaslanmayacak kadar cok seviyorum, guldugun an icimde guller aciyor, azicik mahsunlassan, kolunda, bacaginda en ufak bir cizik, kizariklik gorsem icime bir yumru oturuyor...<br />
Anne olmak boyle birseymis demek... Her an, her dakika seni dusunmek, keyfi iyi mi, uyudu mu, yemegini yedi mi, sutunu icti mi diye dusunmek...Hele benim gibi kaygili bir insan icin...<br />
Canim oglum, son 7,5 ay zorlu gecti, ozellikle ilk 4-5 ay diyelim. Sen 6 aylik oldugunda, ohh dedim azcik, bebegimin keyfini surmeye gercekte o zaman basladigimi hissettim. Ilk aylarda zorlandigim, strese girdigim, ve bu yuzden bebegimin tadini yeterince cikaramadigim icin kizdim kendime cogu zaman, kendimi ve seni uzdum, nolur affet beni... Sandigim kadar sabirli olmadigimi, kolik, gaz, alerji ve uykusuzluk ve yeni nukseden istahsizlik problemlerimizle yeterince basa cikamadigimi dusundum, hala boyle dusunuyorum. Bana zaman ver biraz daha oglum, alisacagim, biraz daha rahat olmayi, daha iyi bir anne olmayi ogrenecegim elbet ben de...<br />
Zaman hizla ilerliyor, sen buyuyorsun, gun gelecek yuruyeceksin, konusacaksin, sonra okula baslayacaksin, senin hizina yetismeye calisacagiz biz babanla, seni en iyi sekilde yetirstirmek icin elimizden geleni yapacagiz, tum sevgimizi, herseyimizi katarak...<br />
Hayatim senle degisti ama daha guzel bir hal aldi oglum benim... Babana olan duygularima yenileri eklendi, en guzelleri...Baban, sen ve ben super aile olduk bebegim. Anne ve baba olarak bizi sectigin icin tesekkurler canimin taa ici...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-pwSosTqrqGA/T7IIR_q40FI/AAAAAAAAADQ/xOOlmDOey0g/s1600/2012-05-06-086.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" kba="true" src="http://4.bp.blogspot.com/-pwSosTqrqGA/T7IIR_q40FI/AAAAAAAAADQ/xOOlmDOey0g/s320/2012-05-06-086.jpg" width="179" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-sJ6V8N8Jres/T7IIiDy_pFI/AAAAAAAAADY/GSL1r-xWoa0/s1600/DSC02032.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" kba="true" src="http://2.bp.blogspot.com/-sJ6V8N8Jres/T7IIiDy_pFI/AAAAAAAAADY/GSL1r-xWoa0/s320/DSC02032.JPG" width="320" /></a></div>zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-1268881331264970512012-04-27T07:21:00.001-07:002012-04-27T07:22:43.153-07:00Demir buyuyor...Ise baslayali beri ihmal ediyorum blog seni, ama oyle yogun geciyor ki gunler, is yogun, ev ayri yogun... Demir neredeyse 7 aylik oldu, gunler hizla geciyor, kuzucugum hizla buyuyor...<br />
Son bir ayda, Demir icin buyuk bir yenilik olan ek gidalara basladik, aylardir anne sutunden baska besin girmeyen midesine, armut, elma, kuru kayisi, patates, havuc, ispanak, pazi, semizotu, pirinc, irmik gibi gidalar girmeye basladi. Oldukca guzel yiyor Demir, sevdi gibi ek gida olayini bakalim...Tabi simdilik yukarda saydigim meyve, sebzelerle kisitliyiz, alerjiden dolayi yogurt, kahvalti vs henuz baslamadik. Bakalim doktorumuzun yonlendirmesine gore karar verecegiz...<br />
Gidalar disinda da gelismeler var tabi ki, destekli oturmaya basladi Demir, mama sandalyesinde de rahatca oturuyor, bize eslik ediyor yemeklerde. Bir de tam donmeye basladi, yere guzelce yorgan koyup oyuncaklariyla istedigi gibi oynamasini sagliyoruz, habire donuyor, hatta artik yataginda uykuda donup kendini uyandiriyor:)<br />
Demir buyudukce, hersey daha guzel oluyor, tepkiler veriyor, guluyor, bir seyi isteyip istemedigini belli ediyor. Artik tam bir cekirdek aile olduk:)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-YvVm_KBTZt4/T5qkYc2MOII/AAAAAAAAACw/n2KSzYMjwh4/s1600/DSC02012.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" oda="true" src="http://4.bp.blogspot.com/-YvVm_KBTZt4/T5qkYc2MOII/AAAAAAAAACw/n2KSzYMjwh4/s320/DSC02012.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-iWlTTalTK4o/T5qksbUWHQI/AAAAAAAAAC4/N7O6unAkmSQ/s1600/DSC02020.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" oda="true" src="http://1.bp.blogspot.com/-iWlTTalTK4o/T5qksbUWHQI/AAAAAAAAAC4/N7O6unAkmSQ/s320/DSC02020.JPG" width="320" /></a></div>zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-59755849969816643022012-03-25T02:17:00.001-07:002012-03-25T02:18:07.462-07:00Ise donus, bahar, vs...Nerdeyse 1 aydir yazamadim sevgili blog, affet beni, 6 ay aradan sonra calisan kadin olmak, aklim evde, Demir'deyken islere konsantre olmak tum enerjimi aldi hak verirsin. Nasil olurdu, alisir miydik, Demir hemen biberon alir miydi derken, tam uc hafta bitti. Cok sukur alistik ikimiz de, tahminimden daha kolay oldu. Benim icin acikcasi guzel oldu, yeniden sosyal hayata karismak, iki makyaj yapip, kendime cekiduzen vermek iyi geldi. Tabi zorluklari da cok. Aksamlari eve donerken trafik olmasin diye dua ederek donuyorum ornegin, azcik gecikince dunya basima yikiliyor, Demir ile az vakit gecirecegim diye. <br />
Demir ilk gunler bana tepkiliydi bariz sekilde, isten geliyorum hic pas vermiyor, gulmuyor falan, anneannesine, bakici teyzesine ise masallah siritip duruyor. Kiskandim, uzuldum, agladim ama o da gecti, yavru da alisti bu duzene. Bir de uygun olan cuma gunleri izin kullaniyorum cok iyi oluyor, uzun haftasonu yapiyoruz.<br />
Gelelim diger gelismelere, Demir biberon almaya basladi hemen, gun icinde sagdigim sutleri ve bazen de ilave olarak neocate mamasini iciyor. Henuz ek gidaya baslamadik, bakalim cumartesi doktora gidecegiz, ona gore ufaktan baslar ya da alerjimiz var ne kadar gec o kadar iyi derse bir ay daha geciktirirz ek gida olayini.<br />
Demir son 1 aydir, kucakta ufak ufak oturuyor, ozellikle biz yemek yerken bayiliyor kucakta otursun. Birkac haftaya destekli kanepede oturma fasillarina da baslariz zannimca.<br />
Uykular...Ah o uykular...Gunduzler fena degil neyse ki, bakici teyzemiz guze uyutuyor Demir'i. Geceler ise ayni gibi eskiyle, 4-5-6 kez kalkislar... Son 4 gecedir odasina, yatagina gecirdik oglusu, alisacak diye sabrediyorum zira artik besige sigmaz, rahat edemez olmustu. Bu odasini ayirma konusu apayri bir tartisma konusu olabilir, vaktim olursa ayri bir yazida ele almayi istiyorum:)<br />
Alerji, gaz sorunsali...Ehh diyelim, buna da sukur diyelim. Ama bu iste ne zaman ne olacagi belli olmuyor, bugun iyi diyorsun, aksamina feryat figan cocuk... O yuzden ehh, sukur demek gerekli her durumda. Alerji uzun soluklu bir surec, bizimki gibi cok siddetli olmasa dahi. Ilaclara devam, gerci ben kesmek istiyorum ama bakalim doktor ne diyecek. Benim diyetim devam tabi ki, bazen stres sinirlarimi zorlasa da, tabi ki devam bebegim emdigi surece...<br />
Benden, Demir'den gelismeler boyle. Gunden gune buyuyor bebegim, etrafla ilgisi artiyor, herseye dikkatli dikkatli bakiyor. Saglikla sihhatle buyusun de alerji, uyku vs duzelir hepsi...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-oDbGaWsG1X0/T27ie3g8VQI/AAAAAAAAACo/vPY_087LjIw/s1600/DSC01951.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-oDbGaWsG1X0/T27ie3g8VQI/AAAAAAAAACo/vPY_087LjIw/s320/DSC01951.JPG" width="320" /></a></div>
Yazima burada son verirken, dun yasadigimiz Demir'in ilk buyuk capli sosyallesmesine deginmeden gecemeyecegim. Nihayet baharin yuzunu gostermesiyle beraber, 3 aile Kalamis'ta kahvalti, ardindan Fenerbahce parki yaptik, sonrasinda arkadaslarin evine gitmis idik, ve fekat Demir pasa tum gun uyudugu yarim saatin ardindan, orada da uykusuna devam edemeyince daha fazla duzeni bozulmadan, huysuzlanmadan (zannetmeyin ki bu tek huysuzlandigi andi, fenerbahce parkini inletti kendisi aglamalariyla) eve donelim dedik. Yine de oldukca sosyal, Demir icin de basarili sayilabilecek bir dundu:) Hava guzel artik, gezmelerin devami gelecek insallah...zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3156547471150312108.post-17935617809004500972012-03-01T04:22:00.002-08:002012-03-01T04:22:35.809-08:004.ay fotolarindan5 ayimizi doldurmamiza iki gun kala gecirdigimiz aydan hatira bazi fotograflar:)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-FMeiU56P7dg/T09pbTyO8WI/AAAAAAAAACQ/PY2IXRdBFFI/s1600/DSC01798.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-FMeiU56P7dg/T09pbTyO8WI/AAAAAAAAACQ/PY2IXRdBFFI/s320/DSC01798.JPG" uda="true" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-SgbhtWXbTD8/T09pq47MkSI/AAAAAAAAACY/xshx9P-dmyA/s1600/DSC01822.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-SgbhtWXbTD8/T09pq47MkSI/AAAAAAAAACY/xshx9P-dmyA/s320/DSC01822.JPG" uda="true" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-nbj7PUeDmD8/T09p5QphOMI/AAAAAAAAACg/hjv4eNQV6a8/s1600/DSC01831.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-nbj7PUeDmD8/T09p5QphOMI/AAAAAAAAACg/hjv4eNQV6a8/s320/DSC01831.JPG" uda="true" width="320" /></a></div>zeynephttp://www.blogger.com/profile/01164152152729666190noreply@blogger.com2