12 Mart 2013 Salı

İyi ki doğdum, iyi ki doğurdum seni

Sen geldin geleli herşey daha anlamlı, hayat daha anlamlı, daha bir başka...Hep aklımdasın, gün içinde bir an yok ki seni özlemeden geçsin...Hele o akşam saatleri yaklaşınca, bir de trafikte kalmışsam bitmek bilmiyor dakikalar, bir an evvel sarıl bana, ''ayyy''diye sev istiyorum.
Tek duam, tek isteğim, Tanrı bizi, güzel ailemizi korusun, sağlık versin, senin şansın, bahtın hep açık olsun.
Günler, aylar hızla geçiyor, seninle kutladığım bu 3.doğumgünüm aslında- birinde henüz karnımdaydın. Doğumgünlerinin anlamı da sensin artık, seneleri sayarken, yaşımı düşünürken, bilmem kaç sene sonra kaç yaşımda olacağım diye, önce sen kaç yaşında olacaksın diye hesaplıyorum hemen.
Ömrüme ömür katmaya, yaşıma yaş katmaya, yaşantımıza mutlulukla, güzellik katmaya geldin. İyi ki geldin...İyi ki ben doğmuşum, iyi ki seni doğurmuşum...
Doğum günüm seninle daha kutlu, daha mutlu canım oğlum benim.

11 Mart 2013 Pazartesi

''Rahat bir anne değilim'' notları

Ben rahat bir anne değilim, olamadım...Aslında olamayacağımı en baştan biliyordum...
Demir'in uykusu ve yemeği en takık olduğum konular. Aşamıyorum malesef bu durumu.
Uyku hadi nispeten, ki bir gece uyursa, takip eden bir hafta gece boyu 3-4 kez kalkıyor. Ama ilk başlara göre daha iyi olduğumuzdan herhalde bir kabullenmişlik oldu uyku konusunda.
Yemeğe gelince, hapur küpür önüne konanı götüren bir çocuk olmasa da, haftaiçi bakıcısından çok güzel yiyor. Bizim yani benim sorunum, (kaşıkla, çatalla ya da elle) kesinlikle birşey yedirememem, hadi onu da blw ile aştık, canı isterse kendisi ya elle ya da ufak ufak başladığı çatal çalışmaları sayesinde yiyor (miktarlar çok minik tabisi).  Haftasonları ve haftaiçleri akşam yemekleri kabus...Haftasonları bir öğün birşeyler yerse ohh ne ala. Misal, cumartesi kahvaltı için hazırladığım pankekler, ballı tereyağlı ekmekler hooop çöpe, mıncık mıncık oldukları için...Lokma koymadı ağzına. Zaten bu ara ekstra yemek seçiyor, normalde yediği şeyleri bıraktı malesef.
Velhasıl bu yemek konusu bende büyüdü, büyüdü, takıntı haline geldi. Bir haftasonu ''Takmıycam'' desem, ertesi haftasonu sar başa...
İlk iş, evde ara ara bulamadığım Carlos Gonzales kitabını tekrar sipariş ettim ki, bir kez daha okuyayım en azından bir süre rahatlayayım. Okuyup kısa bir özet geçeceğim sana blog.
Diğer yaptığım iyi şey ise, geçen hafta Uzman Psikolog Iraz Toros Suman (www.iraztoros.com) ile görüşmek oldu, kendisi sadece çocukla ilgili konularda yetişkinlerle görüşüyor. Konuştuk, anlattım, hem uyku hem yemek mevzularını...Aslında hiç de kötü bir durumda olmadığımızı ve ne beni ne de Demir'i sürekli görmesinin gerektiğini belirtti.
Aşağıda görüşmemizden bazı notlar var, ahh ahh umarım gerçekten uygulayabilirim...

Yemek:
- Gündüz iyi yiyorsa problem değil.
- Akşam sütünü kesmek, akşam yemeğini yemesini sağlayabilir. Sütü içeceğini bildiği için akşam yemeklerini yemiyor olabilir. (Akşam sütü için pediatristimizle konuşup karar vereceğim).
- Yemek mevzusunun aranıza girmesine, ilişkinizi etkilemesine izin vermeyin.
- Zorla yemek yedirilen ya da yemek yemenin sinir harbine dönüştüğü çocuklarda, ''ben yemek konusunda annem için yeterince iyi değilim''mesajı algılandığı için, ileriye dönük çok problem olabiliyor.
- Yemek esnasında stres olduğunuz anda, içeri gidin ve neden diye sorun kendinize, ''neden şu anda üzülüyorum, geriliyorum?''.
- Bakıcı yedirirken, mutlaka kaşık, çatal versin, kendi yemesine olanak sağlasın.

Uyku:
- Gece uyanmaları (gece beslenmesini de kestiğimiz için), gün içinde yaşadığı stresle ilgili olabilir.
- Yatağın korkuluğunu kaldırmak işe yarayabilir (empati kurun, gece uyandınız ve derin, korkuluklarla çevrili bir yataktasınız, nasıl hissedersiniz- yer yatağını öncelikle Ankara'da anneannede deneyeceğiz).
- Beraber yatmakta problem yok (her iki tarafta da rahat ediyorsa).
- Gece annenin uyutması, beraber geçirilen özel bir zaman ve bir bağ demekse sizin için devam edin (yatağa koydum, kapıyı çektim, çıktım yaklaşımını istemeyen ve çok erken bulan ben için ohh rahatlatıcı oldu).
-Uyuturken minimum stres olacağınız yöntemi seçin, stresinizi hissettiği için zor uyuyup, gece uyanmaları artabilir. Mesela yanına uzanıp, haydi, gel uyuyalım, uyku vakti, sarılalım vs. gibi telkinlerle.

Genel gelişim:
Özgür bırakın: Evi ona göre dizayn edin, çekmeceleri, dolapları kurcalamasına (güvenlik önlemleri alındıktan sonra) izin verin. Tüm çekmeceleri, dolapları kitlemeyin.
Empati kurun, dünya onun gözünden nasıl görünüyor farketmek için dizleriniz üzerinde evi dolaşın.
Dışarda bol bol yürümesine, keşfetmesine izin verin. Bir yaprakla 5 dakika geçirmek istiyorsa izin verin, salıncağa götürmek için mani olmayın keşiflerine.
17 aylık Demir