27 Aralık 2012 Perşembe

Nefis Yulaflı Tarifler

Yulaf hem alerjik olmaması hem de besleyici olması sebebiyle ek gıdaya geçtiğimizden beri sıkça tercih ettiğim bir tahıl oldu.
Birçok tarif denenebilir yulaf ezmesi ya da unuyla. Sadece bebeklere değil, tüm aileye yönelik tarifler bunlar. Tabi ki hepsi, Demir'in sevdiği şekilde eliyle yiyebileceği formlarda...

Yulaflı Parmak Omletler:
Bu aynı zamanda çok besleyici bir kahvaltı alternatifi...
Malzemeler:
1 yumurta
1 kibrit kutusu kadar ezilmiliş beyaz peynir
Bolca dövülmüş ceviz
2-3 kaşık yulaf ezmesi (ben eti lifalif kullanıyorum)
Tüm malzemeleri karıştırıp, kaşıkla şekillendirip tereyağında pişirdim. Afiyet olsun...
 
 
Yulaflı Poğaça:
Bu tarifin için linkini aşağıda göreceğiniz tariften esinlendim, Nurturia'dan Nilay'a teşekkürler...
 
 
Benim kullandığım malzemeler şöyle:
Keçi Peyniri
2 tane haşlanmış rendelenmiş patates
1 yumurta
1 çay bardağı zeytinyağ
Bolca dereotu ve maydanoz
2 su badağı yulaf ezmesi
Aldığı kadar tam buğday unu

 
Tüm malzemeleri harmanlayıp iyice yoğuruyoruz, şekil verip hoop fırına, nefis çıtır çıtır oluyor. Afiyet olsun...

 
 
Yulaflı Bar:
 
Benim kullandığım malzemeler:
1,5 su bardağı yulaf ezmesi
1 muz
Bol kuru üzüm
Bol dövülmüş ceviz ve fındık
İyice yapışması için 1 yumurta
azcık pekmez
 
Hepsini karıştırıp, şekil vererek pişirdim. Afiyet olsun...
 



Parmak Yiyecekler- Kahvaltılık Mini Pankekler

İşte yeni bir parmak yiyecek tarifi daha...
Kahvaltı konusu bazen zorlayıcı olabiliyor biz anneler için. Demir ekmek üzeri tereyağ, bal, peynir şeklindeki klasik kahvaltıyı her zaman yemiyor, ben de alternatif bir tarif uydurdum. Besleyici olmasina özen gösterdim. Sadece kahvaltıda değil, gün içinde de atıştırmalık olarak tükettiği bir tarif oldu:

Kahvaltılık Mini Pankekler:
Malzemeler
1 yumurta
2 kaşık ev yapımı yoğurt
2 kaşık tam buğday unu
1 kibrit kutusu kadar ezilmiş peynir
Bolca dövülmüş ceviz ve fındık

Tüm malzemeleri karıştırıp, kaşık yardımıyla tereyağ eritilmiş tavada pişiriyoruz. Üzerine pekmez sürerel servis edebilirsiniz, afiyet olsun:)

Parmak Yiyecekler- Balkabaklı Kek ve Muzlu Kurabiye


Tarifler devam ediyor, kek ve kurabiye, çocuklar tabi ki tatlıyı çok seviyor, işlenmiş şekerden uzak tutabilmek için, pekmez ve kuru meyvelerle tatlandırıyorum kekleri, kurabiyeleri...

Balkabaklı Kek
Piştikten hemen sonra pek beğenmesem de bekleyince guzelleşen, içi yumuşacık nefis birşey oldu, Demir de begendi.
Malzemeler
2 yumurta
1,5 su bardagi kadar un
1 su bardağı haşlanmış ve ezilmiş bal kabağı ( ben biraz pekmezle karıştırıp beklettim ezdikten sonra)
1/2 çay bardağı pekmez
1/2çay bardağı zeytinyağ
Kuru üzüm
Dövülmüş ceviz ve fındık
Tarçın
Keçiboynuzu tozu
1 çay kaşığ karbonat
Önce yağ ve yumurtaları cırptım, üzerine balkabağını, sonra pekmezi ilave edip çırptım. Sn olarak da un, karbonat ve diğer malzemeleri ekleyip önceden ısttığım fırında, 180c 39 dakika pişirdim. Afiyet olsun.

Anti-Alerjik Muzlu Bebek Kurabiyesi
Bebe biskuvisinden farkli birseyler denemek isteyenler icin geliyor bu tarif, orjinali www.hafifmutfak.com da, ama ben biraz revize ettim...en guzel tarafi sutsuz ve yumurtasiz oldugundan alerjik bebelere ve onlarin diyet yapan annelerine cok uygun olmasi...
Malzemeler
Tam bugday unu-2 su bardagi
Pekmez- 1/2 su bardagi
Zeytinyagi- 1/2 su bardagindan biraz az
Karbonat- 1 cay kasigi
Muz- 1 adet
Bolca ruşeym
Un ve karbonati harmanliyoruz, uzerine yagi ve pekmezi ve son olarak da catalla ezdigimiz muzu da ilave edip, yumusak kivamli bir hamur elde edene dek karistiriyoruz, gerekirse bir parca un daha eklenebilir. Yagli kagida hamuru yuvarlak yuvarlak koyup, onceden isittigimiz 180C firinda 10-12 dakika kadar pisiriyoruz.
Tabi Demir alerjik oldugundan ben cok fazla cesitlendiremedim tarifi, ama ceviz, findik vs de eklenebilir.
Ben bayildim tadina, kesinlikle buyukler icin de cay saatinde tuketilebilecek hafif bir kurabiye.
Demir de ufak parcalara ayira ayira yedi kurabiyesini, sanirim sevdi:) afiyet olsun...



Kuzulara Parmak Yiyecek Tarifleri- Nohut Köftesi

Demir çok uzun zamandır, kaşıkla yemek emediği için (bakıcısı yedirebiliyor bir tek) alternatif eliyle yiyebileceği tarifler deniyorum. Çoğunu kendim uydurup, göz kararı ölçüler kullanıyorum.
Zaten kendi yemeğe hevesli olduğundan, kurtarıcımız oldu bu parmak yiyecekler (finger food). Ve bu şekilde, kendi kendine yeme (baby led weaning-blw) yöntemini de benimsemiş olduk:)
İşte bazı tarifler:

Nohut Köftesi
Demir köfteyi çok seviyor hatta yediği nadir şeylerden biri, hal böyle olunca değişik ne yapabilirim derken, baklagil de pek yemediğinden bu tarifi denedim.
Malzemeler:
1 su bardağı haşlanmış nohut
1 yumurta
1 orta boy sogan
Birkaç dal maydanoz
Az zeytinyağ
Kimyon, nane
Ben tüm malzemeleri rondodan geçirip, az unla kıvam verdim, şekil verip az yağlı tavada pişirdim. Afiyet olsun.








26 Aralık 2012 Çarşamba

1 yaş kuzusuyla kış günü nerelere gidilir?

Bu aralar Demir ile haftasonlarımız çok yoğun geçiyor, gezmeler, arkadaşlarla buluşmalar...Malesef hava sebebiyle en çok alişveriş merkezlerine gidiyoruz.
Tabi Demir henüz küçük olduğundan, daha doğrusu, kendisi aktivite isteyecek yaşta olmadığından diyelim, ağırlıklı anne baba nereye istiyorsa ona göre şekilleniyor programlarımız.
Ev gezmelerini, özellikle de evde misafir ağırlamayı seviyoruz ailece. Demir de ilk başta yadırgasa da sonra hemen alışıyor misafirlere ve başlıyor oyunlara:)
Alışveriş merkezlerinden en çok evimize yakınlığı nedeniyle Palladium'u tercih ediyoruz. Biraz gezip, ihtiyacımız var ise alışverişimizi yapıyoruz, sonrasında yemek icin genelde Polonezi (http://www.mekanist.net/istanbul/restoran/brasserie-polonez-palladium), birşeyler içmek için ise Caribou Cafeyi (http://www.cariboucoffee.com.tr/) tercih ediyoruz. Bu tercihlerimizin ana etkeni tabi ki Demir ile rahat edebileceğimiz mekanlar olması.
Ayrıca Kozyatağı Carrefour da içindeki jokerland çocuk oyun alanı ile çok cazip oluyor. Henüz çok az oyuncak ilgisini çekse de Demir için eğlenceli oluyor bu avm (http://www.jokerland.com.tr/default.asp).
Onun dışında bebekle dolaşması, alışverişi ve yemek alanı rahat diğer alışveriş merkezleri BuYaka ve tabi ki Ikea.
Şüphesiz en çok açık alanları seviyoruz. Evimizin yerinden dolayı park, bahçe açısından şanslıyız. hava güzelse bol bol yeşil alanda yürüyüş ve çocuk parkında vakit geçirmek iyi oluyor.
Ve tabi ki Bağdat Caddesi...Ayda en az 1 kez gitmeye çalışıyoruz cumartesileri, hem açık havada dolaşmış oluyoruz, hem alışveriş imkanı oluyor hem de Demir ile rahatça yiyip içtiğimiz birçok mekan bulabiliyoruz. Örneğin, Sahan Suadiye (http://www.sahan.com/sube_suadiye.aspx), Divan, Happy Moon's (http://www.happymoons.com.tr/), Cafe Cadde (http://www.cafecadde.com.tr/).
Cadde dışında sıklıkta gittiğimiz bir diğer mekan da Ataşehir Beyaz Fırın, pazar sabahı kahvaltıları için ideal, hele de hava güzelse çocuklar için ufak da olsa güzel bir oyun alanı var (http://www.beyazfirin.com/magazalar.aspx).
Son zamanlarda gittiğimiz iki mekandan daha bahsetmek istiyorum; birisi Mado Kozyatağı (Ataşehirden Kozyatağı Carrefoura giderken sağda köşede kalıyor), ki burası farklı mekanların da bulunduğu bir komplekse yer alıyor. Biz gittiğimizde hava güzel olmadığından güzel bahçenin tadını çoık çıkaramadık, sadece Demir salıncaklarda sallandı. Mekan geniş, tek falsosu, camla kapalı alanda dahi malesef sigara içilmeseydi.Yazın tekrar gidilmesi gerekli.
Diğeri ise geçen haftasonu kahvaltı için gittiğimiz Sahrayıcedid'deki Et-Inn (http://www.etinn.com/). Burası geniş oyun salonu ile göz dolduruyor. Oyun ablası ve restaurant içine yerleştirilmiş monitörlerle oyun salonunu izleme imkanı ile ailelere rahatça yemek yeme imkanı veriyor. Tabi bu henüz bizim için geçerli değil, daha büyük kuzular için ise mükemmel...Burada yaşadığımız tek problem, arkadaşlarımızın 4 yaşındaki ikizleri için de ücret talep etmeleri oldu, 4 yaşındaki çocuk açık büfeden ne kadar yiyebilir ki? Bence oyun alanının ücretini alıyor aslında bu yolla.
Mekanlar hakkındaki yorumlarım devam edecek gezmelerimiz sürdükçe, bizi takibe devam edin:)

My Gym

Kışın gelmesi ile Demir'in yürümeye başlaması (14 aylık iken yürümeye başladı Demirko) aynı zamana denk gelince, haftasonlarını evde değil de bol bol gezerek, aktivitelerle geçirmek istedik. Neler olabilir derken, birkaç araştırma ile Ya-Pa ve My Gym  ilgimi çekti. My Gym deneme dersinden memnun kaldık, paralelde Ya-Pa ile de görüştüm ama orası için biraz daha büyümesi gerektiğine karar verip My Gym de karar kıldık.
geçen cumartesi 3. dersimize gittik. Waddlers grubundayız. Demir tabi ki her egzersizi yapmıyor, yapmak istemeyip huysuzlanıyor falan ama az sonra alışıyor, top havuzu, kaydırak ve salıncağa bayılıyor. Benim my gym e bir ton para bayılma sebebim, oğlum biraz sosyalleşsin, farklı insanları, yaşıtlarını görüp vakit geçirsin ve tabi olabildiğince fiziksel gelişimine katkı olsun.
Şimdilik bu amaçlarıma hizmet ettiği için ve her ikimiz de cok güzel vakit geçirip, eğlendiğimiz için memnunum. Açıkçası bana da bir değişiklik, sosyallik oluyor:)
İmkanı olanlara gönül rahatlığıyla tavsiye ederim...
http://www.mygym.com.tr/mygym-atasehir.asp
Bazı fotoğraflar:



2012'den 2013'e...

ahh ahh zaman nasıl da sular seller gibi akıp gidiyor sevgili bloggerlar...Haftalar, aylar derken hooop bir yılı daha devirmişiz bile.
2012... Zor bir yıldı, Allah başka zorluk vermesin tabisi, amma velakin fiziksel ve psikolojik olarak yoruldum, yıprandım, çevremdekileri de yıprattım zahir...Böyle yazınca/konuşunca yine içime öyle bir vicdan azabı, bir suçluluk çöküyor ki sormayın gitsin. Sanki Demirko'm sebep oldu, hayır sebebi bendim, benim lohusalığım, benim anneliğim, benim depresyonum:) Geride kaldı neyse ki, Demir 1 yaşına geldiğinden beri, lokum lokum, herşey çok daha keyifli, elbet zorluklar var, olacak da, ama büyüdükçe daha kolay iletişim kurmak, daha bol oyun, daha çok gezmek, hayatı kolaylaştırdı bizim durumumuzda...
Velhasil, zorluklarıyla ama en çok da akılda, kalbimizde kalan güzel anılarıyla bir yıl daha geride kalıyor. Daha nice güzel, sağlıkli, mutlu yıllarımız olsun tüm sevdiklerimizle.

26 Kasım 2012 Pazartesi

haberler

Şu blog işini beceremedim ben, ya yazmaya vakit olmuyor, vaktim olsa halim olmuyor, derken bakıyorum aylar geçmiş gitmiş...
Günler birbirini kovalıyor, Demir büyüyor, 1 yaşını bitirdi, güzel bir doğumgünü partisi ardından hızla öğrenmeye, büyümeye başladı...
Artık adım atıyor henüz randımanlı yürümese de yakında pıtır pıtır yürüyecek belli...ilk saç traşını oldu, önleri kesildi saçlarının...Sonra alkış, baybay, danslar, burun ve ayak gösterme, sen kaç yaşındasın deyince parmağıyla 1 yapma en son numaralarımız:)
Ve bomba haberimiz alerjimiz geçti bitti...Son testlerde sonuçlar negatif çıkınca bendeniz zincirlerini kırmış vaziyette ayran, yoğurt, süt saldırdım, Demir de kontrollü bir şekilde yavaş yavaş tadına bakacak hepsinin...
Uyku deseniz bir nebze daha iyiyiz (böyle dedim ya hah kesin bu akşam feci olur:)), neden derseniz gece beslenmesini kestik, ilk geceler çok ağladı ama sonra alıştı, yine uyanıyor tabi ama en azından daha kolay uyuyor geri, ben de uzun ayakta kalmaış olduğumdan daha verimli dinlenebiliyorum.
Beslenmeye gelince, Demir yaklaşık 5 aydır benden kaşık almıyor, o kadar üzüldüğüm bir konu ki bu şu an bile oturup ağlayabilirim. Zira hep aç kalıyor hissiyle yaşıyorum haftasonları. haftaiçi bakıcımız bir şekilde yediriyor uzun uzun sabırla uğraşıp. Ya ben o kadar sabırlı değilim ya da Demir bana tepkiyle yaklaşıyor. Neticede haftaiçi akşam yemeği olarak sadece köfte yiyor kendisi, haftasonu da kendisi ne yerse- sebzeli börek, pekmezli meyveli kek, elma, muz, salatalık, köfte...Hem miktar olarak az hem de çok kısıtlı beslenmiş oluyor böylece. Yoksa kendi yemesi çok güzel. Ama bir de ben kaşıkla destekleyebilsem arada, ahh öyle sevineceğim ki... Çıkmazda hissediyorum bu konuda kendimi, kalakalmış gibi, değişik tarifler deniyorum, kah tadına bakıyor kah bakmıyor atıyor... ha tabi bu ara herşeyi yere atıyor, özellikle mama sandalyesindeyken önündekileri yarısı yere hoop gidiyor...Napalım sağlığı yerinde olsun hepsi geçici ve doğal süreçler diye düşüneceğim...
Bizden haberler bunlar, umarım daha sık yazmaya çalışacağım, bundan sonra daha çok gittiğimiz mekanlardan, gezme tozmalardan haberler vermeye niyetliyim, haydi bakalım...
Ve karşınızda 1 yaşında Demir:

3 Ağustos 2012 Cuma

10 aylik Demir

Demir 10 aylik oldu bugun, yasasinnnn:)
Kuzu buyuyor, her gecen gun bizle, cevresiyle iletisimi artiyor. Cok sukur nesesi, keyfi yerinde. Zaman zaman alerjiye bagli zorluklar devam ediyor tabi, ornegin benim yedigim keci peyniri ve yogurdu da huzursuzluk yapinca kesmek durumunda kaldim, ama olsun yeter ki oglum iyi olsun...
Bu arada alt iki disten sonra, ust iki dis de tamamdir:) Emekleme ve tutanarak ayaga kalkma olaylarini da hallettik, sira geldi adim atmaya...
Kisa sureli bir tatil yaptik, asil tatilmiz haftaya, annenane ve dedenin yanina Bodrum'a gidecegiz 2 haftaligina. Asil macerealar daha yasanmadi yani. Kapsamli bir yazi ve fotograflarla gelecegim tatil donusu.
Simdilik guncel birkac fotografla idare edecegiz:)

16 Haziran 2012 Cumartesi

Babalar gunu

Canim babacigim,
Bugun ilk babalar gunumuz, artik buyudum, seninle ve annemle vakit gecirmek hayatta en sevdigim sey...
Sen beni oyle guzel eglendiriyor, gulduruyorsun ki...Isten eve gel diye dort gozle bekliyorum.
Simdiden anliyorum ki, babam oldugun icin cok sansliyim. Annemle senin arandaki sevgi bana da yansiyor, ve bu sevgiyle buyuyecegimi bilmek beni cok mutlu ediyor.
Hep guzel gunlerimiz olsun, hep benim yanimda olun. Babalar gunun kutlu olsun canim babacim, daha nice nice guzel gunlere. Seni seviyorummm.
Oglun Demir:)

Babam ve ben, kucaginda huzurla uyuyorum:)

22 Mayıs 2012 Salı

Alerji Guncellemesi

Demir'e 3 aylikken coklu gida alerjisi teshisi konmustu, inek sutu ve yumurta aki kesin olanlar, bir de bilmedigimiz bir seylere alerjisi var. Bu durumda emziren anne olarak, tum alerjenlerin cikarildigi bir diyete girdim. Demirde ek gidaya basladigi zaman temkinli ilerlemek uzere hareket ettik.
Bizim ek gidaya baslangicimiz cok iyi oldu, hapur kupur yemeye basladi Demir, meyvelerini (elma, armut, kuru kayisi), sebzelerini (patates, havuc, ispanak, semizotu, pirasa, kabak), gun be gun cesitlendirip yedirdik, aman da ne guzel namm nammm yiyordu...6. ay itibariyle keyfi yerinde, gulen, yiyen ve uykulari nispeten duzelmis bir bebek olmustu benim oglum (masallah diyelim:)), oyle olunca annelik psikolojisi iste, ben hemen havalara girdim, alerjimiz azaldi kesin, cabucak atlaticaz, oglum rahat rahat yiyecek, hatta ben de cok ozledigim peynir, yogurt ve sutlu tatlilara yumulabilecegim diye...
Derken 7.ay rutin kontrolumuzde, sevgili doktorumuz Selase Hanim (ki kendisine gercekten tesekkur ediyorum, Demir'in alerjik olabileceginden suphelenip bizi dogru yonlendirdi erkenden), alerji testini tekrarlayip, degerlere bakmamizi onerdi. 2 gun sonra cikan sonuclarla gorduk ki degerler yukselmis, uzulduk ama yola aynen devam dedik, yavas yavas Demir'in beslenmesine yumurta sarisi, sonra bana keci peyniri ekleyelim diye konustuk. O sirada, dort gozle bekledigimiz sevgili cocuk gastro doktorumuz Fugen Hocadan ertesi gune randevu alinca kosarak gittik tabi. Daha once de bahsetmistim, kendisi bu isin duayeni, sizi dinleyen, rahatlatan, cok net bilgiler veren bir doktor.
Muayenimiz gayet iyiydi, bacaklardaki hafif egzmalar disinda, ki bunlari gozlemlemeye devam edecegiz. Beslenme programimizi guncelledi Fugen Hanim. Tahillar eksikti Demir'in beslenmesinde, kahvaltida bebelac ya da milupa tahil karisimi ve icine neocate (alerjik bebeklerin sut proteini icermeyen formul sutu), aksam da icine neocate eklenerek besleyiciligi artirilan pirinc unu muhallebi. Bunlara bir kasik pekmez eklenecek.Meyve ve sebze de cesitlemeye gidiyoruz, 3 gun kuralina uyarak, farkli ama alerjen olmayan cesitler ekliyoruz. Akabinde de tavuk, sonra yumurta sarisi, en son anneye keci peyniri deneyip, sorun cikmaz ise Demir'e keci peyniri basliyoruz. Tabi tum bunlar 1.5- 2 aylik bir surec en iyi ihtimalde. Hersey yolunda giderse, Demir 9,5-10 aylik oldugunda yeniden gorusuyoruz Fugen Hoca ile...
Eve dondugumuzde kafam biraz bulanmis ama aldigim bilgilerden memnundum, hemen detayli bir program yaptim, gun be gun neler yiyecek kuzucuk diye...Ertesi gun aksam pirinc unu ile baslayacaktim.
Ama o gun, istahsizligi ufak ufak basladi Demir'in, meyvesini cok nazli yemis, sebzesini iyi yemis, aksam yaptigim muhallebiyi yememisti. Yarin yeni birgun diyerek, sabah olsun kahvalti deneyeyim istedim. Ama yok, ne bebelac, ne milupa, ne hipp yulaf, ne bunlara pekmez, meyve karistirmak ise yaradi, agzini kitlemeye, kafasini saga sola cevirmeye basladi ben kasigi uzattikca. Kendime hakim olamayip biraz zorlasam da sonradan vazgectim tabi ki. Pazar daha da beterdi, gidim kati birsey gecmedi bogazindan, nazlanarak emdi beni, derken ishal basladi, aksamuzeri mukus da gorunce bezinde, panikledim. Bu benim icin alerjinin belirtisiydi ama insallah distendir diye dua ediyordum. Ishal artarak devam edince, sabaha solugu Selase Hanim'da aldik, tahillara karsi alerji olabileceginden suphelendi kendisi de, zira muayene bulgulari cok iyiydi.Tabi dis de olabilirdi. Yapilan gaita tahlilinde virus yok ama lokosit cok bol cikti.
Fugen Hoca ile konusunca icim biraz da olsa rahatladi, tahillari 1 hafta kesiyoruz, sonra 1 cay kasigi ile 4 gun deneyecegiz, sonra tekrar konucasagiz. Tabi istahimiz acilir da tattirabilirsek...
Son durum budur, ishal ve istahsizlik devam... O hapur kupur yiyen bebek gitti, agzini kitleyen, ilac bile iciremedigim bebek geldi... Gecici biliyorum, ama uzulmeden edemiyorum, annelik buymus iste. Elim telefonda, bakicimizi arayip soruyorum surekli yedi mi, ishal cikti mi...
Alerji apayri bir dunya, gercekten cok zor bir surec, zaman ve sabir isteyen, tam iyiyiz derken, geriye donusler... Ozellikle anne icin cok stresli, bebegini besledigi kutsal anne sutunden ayni zamanda bebegine dokunan, alerji yapan besinlerin geciyor olmasi yipratici, uzucu...Ben diyetime kati bir sekilde devam edecegim, bebisimin de yedikleri yavas yavas ve dikkatle cesitlendirilecek. Dua ediyorum en kisa zamanda duzelsin bebisimin alerjisi...Istahli ve alerjisiz guncellemelerde bulusmak dilegiyle...

15 Mayıs 2012 Salı

Oglum benim, herseyimsin...

Bebegim, Demir'im, seninle beraber 7,5 ayi devirdik, pazar gunu ilk anneler gunumuzu kutladik. Beni anne yaptigin, hayatimiza girdigin, binbir nese getirdigin icin sukurler olsun....Seni hayatta hicbirseyle kiyaslanmayacak kadar cok seviyorum, guldugun an icimde guller aciyor, azicik mahsunlassan, kolunda, bacaginda en ufak bir cizik, kizariklik gorsem icime bir yumru oturuyor...
Anne olmak boyle birseymis demek... Her an, her dakika seni dusunmek, keyfi iyi mi, uyudu mu, yemegini yedi mi, sutunu icti mi diye dusunmek...Hele benim gibi kaygili bir insan icin...
Canim oglum, son 7,5 ay zorlu gecti, ozellikle ilk 4-5 ay diyelim. Sen 6 aylik oldugunda, ohh dedim azcik, bebegimin keyfini surmeye gercekte o zaman basladigimi hissettim. Ilk aylarda zorlandigim, strese girdigim, ve bu yuzden bebegimin tadini yeterince cikaramadigim icin kizdim kendime cogu zaman, kendimi ve seni uzdum, nolur affet beni... Sandigim kadar sabirli olmadigimi, kolik, gaz, alerji ve uykusuzluk ve yeni nukseden istahsizlik problemlerimizle yeterince basa cikamadigimi dusundum, hala boyle dusunuyorum. Bana zaman ver biraz daha oglum, alisacagim, biraz daha rahat olmayi, daha iyi bir anne olmayi ogrenecegim elbet ben de...
Zaman hizla ilerliyor, sen buyuyorsun, gun gelecek yuruyeceksin, konusacaksin, sonra okula baslayacaksin, senin hizina yetismeye calisacagiz biz babanla, seni en iyi sekilde yetirstirmek icin elimizden geleni yapacagiz, tum sevgimizi, herseyimizi katarak...
Hayatim senle degisti ama daha guzel bir hal aldi oglum benim... Babana olan duygularima yenileri eklendi, en guzelleri...Baban, sen ve ben super aile olduk bebegim. Anne ve baba olarak bizi sectigin icin tesekkurler canimin taa ici...

27 Nisan 2012 Cuma

Demir buyuyor...

Ise baslayali beri ihmal ediyorum blog seni, ama oyle yogun geciyor ki gunler, is yogun, ev ayri yogun... Demir neredeyse 7 aylik oldu, gunler hizla geciyor, kuzucugum hizla buyuyor...
Son bir ayda, Demir icin buyuk bir yenilik olan ek gidalara basladik, aylardir anne sutunden baska besin girmeyen midesine, armut, elma, kuru kayisi, patates, havuc, ispanak, pazi, semizotu, pirinc, irmik gibi gidalar girmeye basladi. Oldukca guzel yiyor Demir, sevdi gibi ek gida olayini bakalim...Tabi simdilik yukarda saydigim meyve, sebzelerle kisitliyiz, alerjiden dolayi yogurt, kahvalti vs henuz baslamadik. Bakalim doktorumuzun yonlendirmesine gore karar verecegiz...
Gidalar disinda da gelismeler var tabi ki, destekli oturmaya basladi Demir, mama sandalyesinde de rahatca oturuyor, bize eslik ediyor yemeklerde. Bir de tam donmeye basladi, yere guzelce yorgan koyup oyuncaklariyla istedigi gibi oynamasini sagliyoruz, habire donuyor, hatta artik yataginda uykuda donup kendini uyandiriyor:)
Demir buyudukce, hersey daha guzel oluyor, tepkiler veriyor, guluyor, bir seyi isteyip istemedigini belli ediyor. Artik tam bir cekirdek aile olduk:)


25 Mart 2012 Pazar

Ise donus, bahar, vs...

Nerdeyse 1 aydir yazamadim sevgili blog, affet beni, 6 ay aradan sonra calisan kadin olmak, aklim evde, Demir'deyken islere konsantre olmak tum enerjimi aldi hak verirsin. Nasil olurdu, alisir miydik, Demir hemen biberon alir miydi derken, tam uc hafta bitti. Cok sukur alistik ikimiz de, tahminimden daha kolay oldu. Benim icin acikcasi guzel oldu, yeniden sosyal hayata karismak, iki makyaj yapip, kendime cekiduzen vermek iyi geldi. Tabi zorluklari da cok. Aksamlari eve donerken trafik olmasin diye dua ederek donuyorum ornegin, azcik gecikince dunya basima yikiliyor, Demir ile az vakit gecirecegim diye.
Demir ilk gunler bana tepkiliydi bariz sekilde, isten geliyorum hic pas vermiyor, gulmuyor falan, anneannesine, bakici teyzesine ise masallah siritip duruyor. Kiskandim, uzuldum, agladim ama o da gecti, yavru da alisti bu duzene. Bir de uygun olan cuma gunleri izin kullaniyorum cok iyi oluyor, uzun haftasonu yapiyoruz.
Gelelim diger gelismelere, Demir biberon almaya basladi hemen, gun icinde sagdigim sutleri ve bazen de ilave olarak neocate mamasini iciyor. Henuz ek gidaya baslamadik, bakalim cumartesi doktora gidecegiz, ona gore ufaktan baslar ya da alerjimiz var ne kadar gec o kadar iyi derse bir ay daha geciktirirz ek gida olayini.
Demir son 1 aydir, kucakta ufak ufak oturuyor, ozellikle biz yemek yerken bayiliyor kucakta otursun. Birkac haftaya destekli kanepede oturma fasillarina da baslariz zannimca.
Uykular...Ah o uykular...Gunduzler fena degil neyse ki, bakici teyzemiz guze uyutuyor Demir'i. Geceler ise ayni gibi eskiyle, 4-5-6 kez kalkislar... Son 4 gecedir odasina, yatagina gecirdik oglusu, alisacak diye sabrediyorum zira artik besige sigmaz, rahat edemez olmustu. Bu odasini ayirma konusu apayri bir tartisma konusu olabilir, vaktim olursa ayri bir yazida ele almayi istiyorum:)
Alerji, gaz sorunsali...Ehh diyelim, buna da sukur diyelim. Ama bu iste ne zaman ne olacagi belli olmuyor, bugun iyi diyorsun, aksamina feryat figan cocuk... O yuzden ehh, sukur demek gerekli her durumda. Alerji uzun soluklu bir surec, bizimki gibi cok siddetli olmasa dahi. Ilaclara devam, gerci ben kesmek istiyorum ama bakalim doktor ne diyecek. Benim diyetim devam tabi ki, bazen stres sinirlarimi zorlasa da, tabi ki devam bebegim emdigi surece...
Benden, Demir'den gelismeler boyle. Gunden gune buyuyor bebegim, etrafla ilgisi artiyor, herseye dikkatli dikkatli bakiyor. Saglikla sihhatle buyusun de alerji, uyku vs duzelir hepsi...
Yazima burada son verirken, dun yasadigimiz Demir'in ilk buyuk capli sosyallesmesine deginmeden gecemeyecegim. Nihayet baharin yuzunu gostermesiyle beraber, 3 aile Kalamis'ta kahvalti, ardindan Fenerbahce parki yaptik, sonrasinda arkadaslarin evine gitmis idik, ve fekat Demir pasa tum gun uyudugu yarim saatin ardindan, orada da uykusuna devam edemeyince daha fazla duzeni bozulmadan, huysuzlanmadan (zannetmeyin ki bu tek huysuzlandigi andi, fenerbahce parkini inletti kendisi aglamalariyla) eve donelim dedik. Yine de oldukca sosyal, Demir icin de basarili sayilabilecek bir dundu:) Hava guzel artik, gezmelerin devami gelecek insallah...

1 Mart 2012 Perşembe

4.ay fotolarindan

5 ayimizi doldurmamiza iki gun kala gecirdigimiz aydan hatira bazi fotograflar:)


25 Şubat 2012 Cumartesi

Uyku

Hemen hemen her anne bebek blogunda uyku, uyku egitimi, konulu yazi vardir. Ee ben eksik kalir miyim, tabi ki hayir. İste size, hamileyken uzerinde cok da kafa yormadigim, daha dogrusu bu kadar buyuk bir mevzu olacagimi tahmin etmedigim bir konu daha... Tabi ki okumustum belli basli yazilari, bloglari, ferber, tracy hogg vs az cok fikrim vardi ama basina gelince bu uyku sorunsali okuduklarim falan hikaye. Bizim oglusun uykusu hayatimizin resmen odak noktasi, o uyursa ben uykusuz da olsam dinleniyorum resmen... O uydugunda, evde olaganustu hal oluyor, psikopat gibi telefonlar sessizde, tum kapilar kapali, parmak ucunda yurunuyor, ayiptir soylemesi sifon cekmeye korkar olduk. Simdi herkesin aaa siz sessizlige alistirmissiniz dedigini duyar gibiyim. Ee valla sekerim, sizin bebek de boyle saatlerce uyumayan bir bebekse, ister istemez uyudugu an herseyi durduruyorsunuz. Taa ki gaz sancisiyla uyanana dek...sonra artik, kucakta pispis mi olur, aspirator yaninda yurumek mi olur, emzirmek mi olur tekrar uyutma girisimleri. Bizim son durumumuz uyku ile ilgili olarak, gunduzleri kisa kisa 3-4 uyku, ana kucaginda, bugun itibariyle dun aldigimiz mamaroo da (kendi kendine anne baba hareketleriyle sallanan bebek uyku koltugu diye geciyor), bebegime turkuler cdsi ve uyku arkadasi esliginde... Geceleri ise, banyo, masaj, pijamalar ve emerek uykuya gecis, artik ne kadar surelik bir uyku olur Allah biliyor onu. Gecede en iyi ihtimalle, 3-4kez emmek icin kalkis, cogunluk, ilave olarak 1-2 kez daha gaz sancisiyla uyanis, sicak masajla gaz cikartma... Simdi, uyku egitimi olayini bilen annelerin vah vah dedigini biliyorum, cunku bebegim prop olayini abartmis durumda, gunduzleri sallanma, gece ise emerek uykuya gecis sebebiyle. Ben de isterdim, bebem yatagina koydum mu uyusun, kesintisiz sabaha kadar ama en bastan olmadi iste, kolik, gaz derken kucakta uyuma, sallanma, emerek uyuma kendiliginden geldi, vazgecilmezdi o anki sartlarda, ki hala oyle gaz bitmediginden. Dolayisiyla uyku egitimi mevzusu simdilik birkac adim uzakta bize, su gaz, reflu bi gitsin bitsin, kendi yatagina gecsin Demir pasa, insallah annesi ve babasi kendini hazir hissedecek ve baslayacak uyku egitimine, zira ben su an psikolojik olarak hazir degilim henuz, hala uyusun da nasil uyursa uyusun modundayim. Gelismelerden haberdar edecegim, bol uykulu gunler ve geceler hepimizin olsun...

20 Şubat 2012 Pazartesi

Dostluklar uzerine birkac soz

Son gunlerde iyiden iyiye aklima takilan, beni biraz uzen bir konu var... Arkadasliklar...etrafima bakiyorum, eski arkadaslarimdan, dostlarimdan o kadar az kisi kalmis ki, kimse artik birbirini aramiyor sormuyor. Herkes ya yurtdisinda, İstanbul'daysa da malum is, guc vs. Boyle olmamali oysa ki. Durup dusunmeli insan gecmisteki paylasimlari, zaman gectikce gorusmeden konusacak konular azalsa bile-ki gercek dostluklarda olmaz bu, gecmise dair ozlemleri hissedince en azindan bi alo diyebilmeli. Ama yok, varsa yoksa facebook, sms, vs... Evlilikler, dogumlar oluyor, gelmeyi birak da bekledigin arkadaslarindan telefon bile alamiyorsun bazen. Ne kotu, ne aci...Ben mi bir yerlerde hata yaptim, bunu da dusunuyorum, olabilir, yapmis da olabilrim, ya da yukarda bahsettigim sosyal medyayi ben de bazen telefon yerine kullaniyor olabilirim, ama en azindan dugundu, dernekti, bebekti durumlarinda telefon etmeye calisirim, gidemiyorsam. Velhasil ozluyorum eski arkadasliklari, her derdimizi bicir bicir paylasip unuttugumuz, ufak tefek seylere kahkahalarla guldugumuz gunleri. Ee yapacak birsey var mi, kendi adima pek yok acikcasi, yapacaklarimi yaptim, bekleme modundayim...gunluk telas, ic guc kosturmaca, bebis, ve tabi eski, yeni vefali dostlarla hayat olanca hiziyla akip gitmeye devam edecek...

14 Şubat 2012 Salı

Taze babaya...

Blogu actigimdan beri aklimda bu yaziyi yazmak, ama nedense layikiyle yazamamaktan cekindigimden tam sekillendirememistim kafamda... En son kafamda bu yazi varken esime sordum, baba olmak nasil bir duygu diye, anne olmak nasil bi duygu anlatabilir misin dedi, yok anlatamam dedim, nasil anlatilir ki...bir can, seninle, sende buyuyor dokuz ay, dunyaya geliyor, seninle, senden gelen sutle buyumeye devam ediyor, su dunyada tek bildigi koku seninki, tek guven duydugu yer senin gogsun, kollarin... Baba olmak da bambaska birsey olsa gerek...baba demek rol model, sonsuz guven duygusu, hayranlik demek...evimizdeki taze baba simdiden Demir'e bu duygulari en guzel sekilde yasatacaginin ipuclarini veriyor. Canim benim, hamileligimde de, Demir dogdugundan bu yana da hep yanimdasin, herseyle ilgili, yardimcisin. Geceleri en az benim kadar uykusuzsun. Bir yandan da benim moralimi yuksek tutma gayretindesin uykusuz ve sancili gecelerin sabahinda. Biliyorum zaten olmasi gereken bu, bizim bebegimiz, beraber buyutecegiz... Ama yine de, tesekkurler sabrina, sevgine, iyi ki senleyim, iyi ki kocaman bir aile olduk...

Gamze icin...

Bir anne Gamze, bir ciglik atti, hepimiz duyduk, duygulandik, yazilarini zor bitirdik... Simdi twitter (#gamzeicin1tupkan),nurturia ve facebook calkalaniyor, Gamze'ye ilik bulunsun, sifa olsun, ogluna sarilsin diye. Annelik ne yuce bir duygudur, anneler birbirini nasil anlar ve nasil kollar gururla, umutla izliyorum. Her nurturia ya girisimde canla basla destek olan arkadaslarimi, her twitter a girisimde duyarliligini gosteren unlulerimizi goruyorum. Ne iyi yaptin Gamze o ilk yaziyi yazmakla, senin cigligin buyudu, tum sifa dileyenlerin cigligi oldu. Sen hic aglama Gamze, anneler aglamasin, bebekler annelerinden ayrilmasin... Bunca dua, bunca destek, icini ferah tut, hersey yoluna girecek, dualarimiz seninle... Gamzeye organize bir sekilde destek olunmasi gerekli, ilik donoru olmak icin tum detaylar Gamze icin acilan blogda. www.gamzeakbas.blogspot.com

10 Şubat 2012 Cuma

Sutun mu yetmiyor, yoksa sulu mu, mama verelim...

Emzirmek ile ilgili pek az sey biliyormusum hamileligimde...Gerci Demir dogdugunda guclu bir emme refleksi ile memeye yapisti, cok zorlanmadik ikimizde hastanede. Her yenidogan gibi memede uyuyakaldi, cenesine dokunarak emmesini sagladim hep. Hastaneden sonra evdeki ilk gunler cok zordu, zira Demir sutleri yeterince cekemediginden sut kanallari tikanmis, memeler tas olmus, atesim cikmisti, acil hastane tipi pompa alip sagmaya basladik. Akabinde Demir'in bitmek bilmeyen aglamalari ile beraber etraftan sut yetmiyor mu acaba, cocuk ac kaliyor olmasin, ya da sutun var da sulu mu, doyurmuyor mu yorumlari hiz kazandi.
Zaten lohusa olan, sebepsiz yere aglamaya son haddinde meyilli anne kisileri icin bu yorumlar oyle can acitici, uzucu oluyo ki. Zira, o esnada annenin tek bir hedefi var, bebegini sutuyle yeterince besleyebilmek, mamayi aklina dahi getirmemek. Ama buyukleri de suclamiyorum, onlar da iyi niyetle cozum bulmaya calisiyorlar...
Yine de, bence yapmamali bunu buyukler, ve yeni anneler uzulmemeli, inadina emzirmeye odaklanmali ki o muhtesem sevgi bagi guclensin bebekle anne arasinda, o bag ki hic kimse yarisamaz, erisemez kutsalligina...
Bizim durumumuza gelince bebisin ilk dogdugundaki aglamalarinin acliktan olmadigi, kolik oldugu, tam bir gazman oldugu ortaya cikti ve fakat ben de surekli bir acaba ac mi kaliyor fobisi olustu ilk gunlerden kalan, hala agladiginda acabalar beynimde...Kilo alimi, cisi, kakasi normal olsa da...
Halen sadece anne sutuyle besleniyor pasa, ama bu ay kilo alimimiz biraz az, alerjinin etkisi de olabilir, reflu ve gazdan dolayi verimli ememesinin de...Sali gunlu gastro kontrolumuzde mama karari alirsak, inek sutu proteini icermeyen ozel mamalardan baslamak zorunda kalacagiz. Hayirlisi...

8 Şubat 2012 Çarşamba

Prima

Prima bebek bezini bilmeyen yoktur herhalde. Piyasada en bilinen, hangi anneye sorsaniz en azindan denemis oldugu bir marka. Ben de guvenerek kullanmaya basladim primayi, ama bir yandan da molfix ve huggies de deniyor, aslinda birbirinden farkli olmadigini goruyordum. Yine de bebegime en iyisi olsun diye (sanki en pahali her zaman en iyiymis gibi) Prima Premium Care ile devam karari almistim. Ta ki Demir'in bezlerinden yogun kimyasal bir koku geldigini kesfedene kadar. Aseton mu desem, plastik mi desem, oyle bir koku ki bebisimin kiyafetlerine kadar sinmis, hele de cisle birlesince babasiyla beni panikleten, nerdeyse doktorumuzu aratacak denli bir koku olusmus. Tabi cissiz bezi koklamak akla gelince anladik ki koku bezle alakali, cisle degil. Hele de acilmamis paketi acinca durum iyice netlesti. Olamazdi boyle birsey, hemen cope gidecekti bu bezler. Ama once musteri hizmetlerini aradim, sikayetimi bildirdim, silahlarimi kusanmistim, itiraz ederlerse carlamak icin. Hevesim simdilik kursagimda kalmisti, karsimda cok kibar, beni dinleyip herseyi not alan birisi vardi. Elinizdeki bezlerden ornek alalim dedi, bir de telafi gonderecegim dedi. Tamam dedim, esim numuneleri size birakir, ayni binada calisiyor nasilsa.
Bezler musteri hizmetlerine birakilinca karsilasilan tutum yukarda anlattigimin tam zitti, efendim neymis paketi alirken koklamaliymisiz, bebeklerin cisi kokarmis, beklentimiz neymis??? Ertesi gun, daha once telefonda gorustugum kisi aradi, biz bezleri kokladik kokmuyor demez mi? Iki gun once kursakta kalan heves, tatmin olmus, gerekli sekilde carlanmisti:)
Bu sacma yaklasimlariyla beni primadan tamamen sogutup bir huggies musterisi yaptilar, bana da bu olayi herkese, heryerde anlatmak dustu...

Bakim mevzulari...

Evde pijamalar ve yagli saclarla gecen 2,5-3 ayin ardindan saclarim iyiden iyiye dokulmeye, cildim normalde karma-yagli olmasina ragmen kuruluktan egzamalarla hasir nesir olmaya baslayinca, kendime ceki duzen vermeye karar verdim. Evet zor geciyordu gunler ve ozellikle geceler, ama Allah'a cok sukur saglikli bebegim ve buyuyor her gun adim adim. Annesi de artik kendine gelmeli, hele de ise baslamaya yakin... Henuz kilolar yerli yerinde ama en azindan saclar kesildi, canlandi, hala dokulmeye devam, ozellikle de zorunlu diyet sonrasi artti dokulmeler. Disardan kalsiyum takviyesi sart bu diyette, yalniz dikkat edin calcium sandoz alinmamali zira icinde alerjen olabilecek laktoz ve portakal aromasi var, bu sebeple solgar kalsiyum kullaniyorum. Cilt de toplarliyor kendini, kozmetik degil dermotolojik urunler tavsiye ederim hamile ve lohusa kardeslere, bioderma mukemmel, fiyatlar ucuk degil, cildi cok sahane nemlendiriyor. İlerleyen gunler icin is hayatina donme sureciyle beraber kendime bakma calismalarim da hizlanacak kismetse, ilk asamalar; saclari boyatma, verilememis kilolar sonucu dolaptaki kiyafetler giyilemediginden bir alisveris seansi...

Diyet

El kadar bebekte de besin alerjisi mi olurmus, yoksa sen bebege inek sutu, yumurta falan mi veriyorsun??? Yok artik daha da neler, bebeklerdeki alerji anne sutunden gecen proteinlere karsi oluyor. Bizim durumumuz cok ciddi degil sukur olsun, bitmeyen gaz sancilarimiz sonucu doktorumuzun suphelenmesiyle ortaya cikti Demirin alerjisi, tabi ben de reflu belirtileri goruyordum ayni esnada. Megerse alerji refluye de neden olurmus, ayrica karin agrisi yaparmis. Cozum anne kisisinde...kati bir diyet uygulamak gerekiyor, ilk etapta alerjen olabilecek tum gidalara elveda, sut ve urunleri, dana eti, findik, fistik, portakal ve ailesi, visne, cilek, frambuaz, susam ve tahin... Ee bir de gaz yapiyor diye yemedigim lahana, karnabahar, brokoli, ve baklagilleri dusunursek geriye kalan tavuk, balik ve sebzelerle degisik kombinasyonlar uretme gayretindeyiz... Sabah kahvaltilari ekmek, zeytin ve baldan ibaret. Dert ortagim, can arkadasim, morkoyun http://www.morkoyun.blogspot.com/ sayesinde yulaf ve pirinc sutu kahvaltisina basladim, pek de hosuma gitti dogrusu. Velhasil, zor ama minnosa hersey deger diyerek alistigim yeni bir yeme icme duzenindeyim. Hala vermem gereken on kilocuga faydasi olur mu bilmem ama bebisimin gazlari bitsin o bana yeter. Her seferinde Demir'e soyledigimiz gibi ciksin pis gazlar:)

7 Şubat 2012 Salı

3. ay fotolarindan...



Gunler geciyor...

Gunler hizla geciyor...subat ortasi oldu bile, bebegim 4 aylik artik. mart basi ise donus vakti, hem istiyor hem istemiyorum. Sabah erken cikip aksam gec gelecegimi dusundukce, icim daraliyor, bebegimi ne kadar az gorebilecegim, tum guzel anlarini kaciracagim. Bir yandan da insan icine karismak, aktif is hayatina donmek fikri cok hosuma gidiyor. Kendimi rahatlatmaya calisiyorum, bebegim icin calisacagim, onun gelecegi icin diye...gercekten de oyle, malum gunumuz sartlari, calisayim ki Demirime guzel bir gelecek saglayabilelim. Artik hersey onun icin, ben ve baban sana herseyin en iyisini vermek icin yasayacagiz canim oglum...

2 Şubat 2012 Perşembe

llk aylarda yasadiklarimizin kisa bir ozeti..

Cok zordu, hala da zorluklar devam ediyor... Ilk 2 ay surekli, 7/24 agladi Demir, acemilik, panik, endise, gerginlik hepsini yasadik.. Ben ki lohusalik depresyonu da neymis canim derken, ozellikle ilk gunler hep agladim sebepsiz yere, sonraki aglamalarimin nedeni ise Demir'in surekli aglamalari ve benim caresizligimdi.
Bizimki klasik kolik tanimlarina uymuyordu, cunku haftada 3 gun aksam saatlerinde degil, her gun her saatti. Bazen fon makinasi, bazen elektrik supurgesi ama en cok aspirator kullandik, 4 aylik olucaz hala geceleri aspiratorle yasiyoruz.
Gazli bebek Demir, ama oyle boyle gazli degil, cikan seslere inanamiyoruz o kucucuk bedenden. Bunca aydir denemedigimiz gaz ilaci kalmadi, rezene, anason, vs. hicbiri kar etmedi. Sanci tuttugunda biraz masaj ve sicak havlu, gazlari cikarabilmesine yardimci olursak sansliyiz.
Tabi boyle gazli olunca uykusuz bir bebek Demir, sancidan kivranmaktan uyku uyuyamiyor. Tibbin aciz kaldigi bir durum bu, tum mevcut ilaclar arti dogal yontemler denendi, iih olmuyor gazlar tam gaz devam.
Ustune bir de inek sutu alerjisi ve buna bagli reflu eklendi. Ben ciddi bir diyetteyim, alerjen olabilecek hicbir gidayi almiyorum bunyeye. Reflu icin de ilac kullaniyoruz.Ilk gunler duzelme oldu sandik, saka yapiyormus bizimkisi, zira gece 9 saat uyudu kesintisiz ama bir kere oldu bu, sonra eski tas eski hamam...
Tabi cok uzuluyorum, moralim bozuluyor, zaman zaman sinirleniyorum ama sabretmek tek altin kural bunu anladim.
Onceligim Demir'in fizyolojik sorunlarinin biran once cozumlenmesi, yani gaz, reflu ve alerjinin bitmesi. Akabinde uyku sorunumuz devam ederse, uyku egitimi vermeyi planliyoruz. Henuz yonteme karar vermedim ama aglatmayi, yani Ferber metodunu son secenek olarak dusunurum.
Simdi bebisim kisa uykularindan birinde, ana kucaginda, surekli mikir mikir dolayisiyla surekli sallanmak istiyor, ee bu gorev de benim tabi:)

1 Şubat 2012 Çarşamba

Dogum fotograflarimiz

Cok uzun zaman arastirdim, iyi, dogru bir dogum fotografcisi bulmak icin, nedense Alev Hanimin websitesini gorur gormez kanim kaynadi, hemen e-mail attim, aninda donus yapti. Demir'in ilk fotograflarini Alev ablasi cekecekti karar vermistim. O kadar memnun kaldim ki anlatamam. Alev Hanimin sicakligi, samimiyeti dogumumu daha da renklendirdi, ustelik ozellikle Van icin topladigi yardimlar vesilesiyle sosyal sorumluluk bilinci yuksek, yardimsever, merhametli bir yurek tanimis oldum.


Darisi ikinci cocuga diyemiyorum simdilik:) ama insallah Demir'in ilk dogumgunu fotograflarini da Alev ablasi ceksin.
Yukarda bazi fotograflarimiz var o harika gunden, asagida da linkini gorebilirsiniz:
http://www.dogumfotosu.com/

bebegim merhaba...

gunlerden 4 subat 2011, Demir'in varligindan haberdar oluyoruz... Sonrasi ne kadar da hizli gecmis. Oldukca kolay ve keyifli bir hamilelik sureci (fazla kilolar haric), ardindan 3 ekim 2011 saat 15:33de mukemmel bir hastanede rahat bir dogumla bebegimi saglikla kucagima almak...daha ne isterim ki..
hem anne hem baba tarafinin ilk torunu, gozbebegi Demir... Annesinin, babasinin bir tanesi, kuzucugu iyi ki geldin dunyamiza, hosgeldin, saglikla, huzurla buyu...

31 Ocak 2012 Salı

basliyoruz :)

Acemilik boyle birsey iste, yazdigim ilk yaziyi kaydetmeyince yazi sadece basligiyla yayinlandi.. Olsun kisaca ozetliyeyeim, yeni bloggerim, yeni anneyim, burda anneligimin, yeni hayatimizin keyifli,heyecanli, bazen zor ve yorucu gunlerini paylasmak niyetindeyim... Demir izin verirse yarindan itibaren dogum hikayemizle beraber baslayalim:) Sevgiler...